Akif's Vocabulary
🇹🇷 » 🇬🇧
Learn English From Turkish
Learn English From Turkish
Practice Known Questions
Stay up to date with your due questions
Complete 5 questions to enable practice
Exams
Exam: Test your skills
Test your skills in exam mode
Learn New Questions
Popular in this course
Learn with flashcards
Manual Mode [BETA]
The course owner has not enabled manual mode
Akif's Vocabulary - Leaderboard
You may also like
You may also like:
Akif's Vocabulary - Details
Levels:
Questions:
187 questions
🇹🇷 | 🇬🇧 |
Umut | Hope |
Tanışdığımıza memnun oldum | Nice to meet you. |
Ben öğrenciyim. | I'm a student. |
Merhaba de. | Say hi. |
Tebrikler! | Congratulations! |
Sabah 8 de uyanırım. | I wake up at 8 a.m. |
Banyoya giderim. | I go to bathroom . |
Yüzümü yıkarım. | I wash my face. |
Mutfağa giderim. | I go to kitchen. |
Kahvaltı yaparım. | I have my breakfast |
Okul üniformamı giyerim. | I wear my school uniform. |
Okuluma araba ile giderim. | I go to my school by car! |
Okulum sabah 8 de başlar. | My school starts at 9 in the morning. |
8:30 da okula varırım. | I get to my school at 8:30 |
Sabah beş dersim var .. | I have five lessons in the morning.. |
Öğle yemeği aram 12 ve 13 arasında. | My lunch break is between 12:00 and 13:00 |
Bazen öğle yemeğinde köfte veya makarna yerim. | I sometimes eat meatball or pasta at lunch. |
Öğle yemeğinden sonra beş dersim var. | After lunch I have five lessons. |
Okulum öğledn sonra 4:30 da biter. | My school finishes at 4:30 in the afternoon. |
Metro ile eve gelirim. | I come home by underground. |
17:23 te eve varırım. | I get home at 17:23 |
Yatak odama giderim. | I go to my bedroom |
Ünifromamı değiştiririm. | I change my uniform. |
Sonra akşam yemeğimi yerim. | Then I eat my dinner. |
Genellikle kendi başıma yerim | I usually eat on my own |
Bazen ailemle akşam yemeği yerim. | I sometimes have dinner with my family. |
Yatak odama giderim. | I go to my bedroom. |
Sabah 8 de uyanırım. | I wake up at 8 a.m. |
Yüzümü yıkarım. | I wash my face. |
Mutfağa giderim. | I go to kitchen. |
Kahvaltı yaparım. | I have my breakfast |
Okul üniformamı giyerim. | I wear my school uniform. |
Okuluma araba ile giderim. | I go to my school by car! |
Okulum sabah 8 de başlar. | My school starts at 9 in the morning. |
8:30 da okula varırım. | I get to my school at 8:30 |
Sabah beş dersim var .. | I have five lessons in the morning.. |
Öğle yemeği aram 12 ve 13 arasında. | My lunch break is between 12:00 and 13:00 |
Bazen öğle yemeğinde köfte veya makarna yerim. | I sometimes eat meatball or pasta at lunch. |
Öğle yemeğinden sonra beş dersim var. | After lunch I have five lessons. |
Okulum öğledn sonra 4:30 da biter. | My school finishes at 4:30 in the afternoon. |
Metro ile eve gelirim. | I come home by underground. |
Bundan sonra kızkardeşimle oyun oynarım. | After that I play games with my sister. |
Banyoya giderim. | I go to bathroom . |
17:23 te eve varırım. | I get home at 17:23 |
Yatak odama giderim. | I go to my bedroom |
Ünifromamı değiştiririm. | I change my uniform. |
Ödevimi yaparım. | I do my homework. |
Sonra bir kitap okurum. | Then I read a book. |
23:00 te yatağa giderim. | I go to bed at 11 p.m. |
Sonra akşam yemeğimi yerim. | Then I eat my dinner. |
Bazen ailemle akşam yemeği yerim. | I sometimes have dinner with my family. |
23:00 te uyurum. | I sleep at 11 pm. |
Derslerime çalışırım. | I study my lessons. |
Derslerime çalışırım | I study my lessons |
Genellikle kendi başıma yerim | I usually eat on my own |
Yatak odama giderim. | I go to my bedroom. |
Uyandığımda, kahve içmeyi severim. | When I wake up, I like to drink coffee. |
Yağmur yağdığında, içeride kalmayı tercih ederim. | When it rains, I prefer to stay indoors. |
Sabahları egzersiz yaptığımda enerjik hissederim. | I feel energized when I exercise in the morning. |
İşimi bitirdiğimde sana telefon edeceğim. | I'll give you a call when I finish my work. |
Güneş battığında, gökyüzü güzel bir renge dönüşür. | When the sun sets, the sky turns into a beautiful color. |
Çocukken dışarıda oynamayı severdim. | When I was a child, I used to play outside. |
Köpeğini gördüğünde gülümser. | He smiles when he sees his dog. |
Üniversiteden mezun olduğumda mutlu olacağım. | I'll be happy when I graduate from college. |
Onlar geldiğinde, toplantı başlayacak. | When they arrive, the meeting will start. |
Boş zamanım olduğunda basketbol oynamaktan keyif alırım. | I enjoy playing basketball when I have spare time. |
Stresli hissettiğimde müzik dinlemekten hoşlanırım. | When I feel stressed, I like listening to music. |
Süpermarketten döndüğümde akşam yemeği yapacağım. | I'll make dinner when I get back from the süpermarket. |
Ödevini bitirdiğinde bize katılabilirsin. | When you finish your homework, you can join us. |
Telefon çaldığında, onu cevapladı. | When the phone rang, he answered it. |
Yeni yerleri ziyaret ettiğimde fotoğraf çekerim. | I take pictures when I visit new places. |
Beni gördüğünde okula gidiyordum. | When he saw me, I was going to school. |
Yürüyüşe çıktığımda iyi hissederim. | I feel good when I go for a walk. |
Saat 7 olduğunda kurabiyeler hazır olacak. | When it is 7 o'clock, the cookies will be ready |
Havaalanına vardığımda sana telefon edeceğim. | I'll give you a call when I reach the airport |
Çocukken saklambaç oynamayı severdim. | When I was a child, I used to like playing hide and seek |
Eğer yağmur yağarsa, zemin ıslanır. | If it rains, the ground gets wet. |
Eğer buzları ısıtırsan, erirler. | If you heat ice, it melts. |
Eğer kırmızıyı ve maviyi karıştırırsan, mor elde edersin. | If you mix red and blue, you get purple. |
Eğer düğmeye basarsan, ışık yanar. | If you press the button, the light turns on. |
Eğer bitkileri düzenli sularsan, iyi büyürler. | If you water plants regularly, they grow well. |
Eğer çok fazla yersem, doyarım. | If I eat too much, I feel full. |
Eğer çalışmazsan, sınavı geçemezsin. | If you don't study, you don't pass the exam. |
Eğer sıkı çalışırsan, başarı elde edersin. | If you work hard, you achieve success. |
Eğer kahvaltıyı atlarsan, daha sonra aç kalabilirsin. | If you skip breakfast, you may feel hungry later. |
If I listen carefully, I understand. | Eğer dikkatli dinlersem, anlarım. |
Eğer yarın yağmur yağarsa, evde kalacağız. | If it rains tomorrow, we will stay at home. |
Eğer o iyi çalışırsa, sınavı geçecek. | If she studies hard, she will pass the test. |
Eğer beni partiye davet edersen, katılacağım. | If you invite me to the party, I will attend. |
Eğer acele edersen, treni yakalarsın. | If you hurry, you will catch the train. |
Eğer yeterince para biriktirirsem, yeni bir bilgisayar alırım. | If I save enough money, I will buy a new computer |
Eğer düzenli olarak egzersiz yapmazsan, kilo alabilirsin. | If you don't exercise regularly, you may gain weight. |
Eğer o geç kalırsa, onsuz başlarız. | If he arrives late, we will start without him. |
Eğer kar yağarsa, kardan adam yapabiliriz. | If it snows, we can build a snowman. |
Eğer beni ararsan, telefona cevap veririm. | If you call me, I will answer the phone. |
Eğer iyi çalışırsan, notlarını yükseltirsin. | If you study well, you will improve your grades. |
Oyunda bir rozet kazandım | I earned a badge in the game |
Bu pantolonun maliyeti nedir?o | How much do these pants cost? |
Mutluluk nedir? | What is happiness? |
Gelecekte ışınlanmak güzel olacak. | It will be nice to teleport in the future. |