Aygül's Vocabulary
🇹🇷 » 🇬🇧
Learn English From Turkish
Learn English From Turkish
Practice Known Questions
Stay up to date with your due questions
Complete 5 questions to enable practice
Exams
Exam: Test your skills
Test your skills in exam mode
Learn New Questions
Manual Mode [BETA]
The course owner has not enabled manual mode
Aygül's Vocabulary - Leaderboard
Aygül's Vocabulary - Details
Levels:
Questions:
141 questions
🇹🇷 | 🇬🇧 |
Boğaz ağrısı | Sore throat |
Lise | High school |
Bir bölüm seçmek | To choose a division |
Sınıf arkadaşları | Classmates |
Sayısal bölüm | Numerics division |
Tanışmak, buluşmak | To meet |
Ordu | Army |
Evlenmek | To get married |
Kaybetmek | To lose |
Her şey | Everything |
Bir şeyi bölmek, kesmek (soyut) | To interrupt something |
Şaşırmış | Surprised |
Çok şaşırmış | So surprised |
Tekrar eder misin? | Can you repeat? |
Tekrar edin. | Come again. |
Bazen | Sometimes |
Aslında | Actually |
Fişini çekmek | To unplug |
Onlardan biri | One of them |
Sarışın düz saç | Blonde straight hair |
Kot pantolon giymek | To wear jeans |
Arka planda | At the background |
Uzak - yakın | Far - close |
Bir buçuk saat | One and half an hour |
Bir şeyler yapmaya çalışmak | To try to do something |
Ev işleri yapıyorum. | I am doing chores. |
İnternet Teknolojileri | Internet Technologies - IT |
Spor yapmak için tembel hissediyorum. - üşeniyorum | I feel lazy to do sports. |
Duruma göre değişir. | It depends. |
Birini bir yere götürmek | To take somebody to somewhere |
Yürüyerek | On foot |
Muhasebe yapıyorum. | I do accounting. |
Ofis yönetimi | Office management |
Nostaljik | Vintage |
Şu günlerde | Nowadays |
Biriyle ilgilenmek | To take care of someone |
Birinci sınıfta | In first grade |
Zaman geçirmek | To spend time |
Mercimek çorbası | Lentil soup |
Patlıcan | Eggplant |
Hikaye | Story |
Tarzım değil | Not my style |
Ilginç | Interesting |
Üşenmek | To feel lazy |
Gezmek | To travel |
Yeni yerler görmek | See new places |
Örgü örmek | To knit |
Kolay | Easy |
Zor ama yapacağım. | It is difficult but I will do it |
Pek bir şey bilmiyorum | I don't know much about it. |
Inek | Cow |
Satmak | To sell - sold |
Ip atlamak | To skip rope |
Yakartop | Dodgeball |
Kaşar peyniri | Cheddar cheese |
Salata | Salad |
Rafadan yumurta | Boiled egg |
Kızarmış patatoes | Fried potatoes |
Derslere katılmak | To attend lessons |
Plaj | Beach |
Yüzme simidi | Swimming wheel |
Yazılım | Software |
Zaman kaybı | Waste of time |
Hırka | Cardigan |
Pantolon | Pants |
Eşofman | Tracksuit |
Rahat ayakkabılar | Comfortable shoes |
Düşmek | To fall - fell |
Ayak ağrısı | Foot ache |
Burun akıntısı | Runny nose |
Üşüyorum. | I am cold |
Yeterli | Enough |
Salatalık | Cucumber |
Geç saatlere kadar ayakta kalmak | Stay up late |
Kalabalık | Crowd |
Kişisel bakım | Personal care |
Kaba | Rude |
Giymek (üzerimizde taşımak) | To wear |
Giyinmek (üzerimize giyme işi) | To put on |
Giyineceğim. | I will get dressed. |
Mezun olmak, mezun etmek | To graduate |
Tombul | Chubby |
Konuşkandır. | She is talkative. |
O inatçı. | She is obstinate. |
O zeki. | She is smart. |
Başka ne olabilir? | What else |
Hollanda | The Netherlands |
Duygular | Feelings |
Duyguların dili | Language of emotions |
Üzüldüm | I got upset |
Haplara alışmamak için hap kullanmam. | I dont use pills to not get used to pills |
Bütün gün | All day |
Bağırmak | To yell |
Sonra, anlaştık | Then, we made a deal |
Muhabbet kuşu | Lovebird |
Kişilik | Personality |
Ciddi | Serious |
Kişiye göre değişir | It depends on the person |
Tarif etmek | To describe |
Ela | Hazel |