Kartal Ayşe's English
🇹🇷 » 🇬🇧
Learn English From Turkish
Learn English From Turkish
Practice Known Questions
Stay up to date with your due questions
Complete 5 questions to enable practice
Exams
Exam: Test your skills
Test your skills in exam mode
Learn New Questions
Manual Mode [BETA]
The course owner has not enabled manual mode
Kartal Ayşe's English - Leaderboard
You may also like
You may also like:
Kartal Ayşe's English - Details
Levels:
Questions:
987 questions
🇹🇷 | 🇬🇧 |
Araba siyah. | The car is black. |
Ev büyük. | The house is big. |
Bir çocuk var. | There is a child. |
Orada çocuklar var. | There are children. |
Bir gitar var. | There is a guitar. |
Kocam Ahmet. | My husband is Ahmet. |
Kızım Mira'dır. | My daughter is Mira. |
Babam Talat'tır. | My father is Talat. |
Annem Nurcan'dır. | My mother is Nurcan. |
Kız kardeşim Meryem. | My sister is Meryem. |
Kardeşim Ömer'dir. | My brother is Ömer. |
2 ya da 3 yıl sonra bir kedi sahibi olmak ister misiniz? | Do you want to own a cat two or three years later? |
Daha önce bir kedim yoktu. | I didn't own a cat before. |
Kuşlarım farklı renklerdeydi. | My birds were different colors. |
Kuşum iki yıl yaşadı. | My bird lived for two years |
İstanbul'da kuşuma baktım. | I took care my bird in İstanbul. |
Yalova'dan önce ailemin evi İstanbul'daydı. | Before Yalova, my family's house was in istanbul. |
Evimiz Fatih'deydi. | Our house was in Fatih. |
Evimizi amcama verdik. | We gave our house to my uncle. |
Amcam evli değil, bekar. | My uncle is not married, he is single. |
Üniversitesi'nde akademisyendir. | He is an academician at the Univercity. |
İstanbul'daki evi sattı. | He sold the house in İstanbul. |
Yaklaşık on yıl önce Ankara'ya gittim. | I went to Ankara almost ten years ago. |
Ne güzel bir gün. | Such a nice day. |
Mutfağı düzenledim. | I organized the kitchen. |
I drank coffee with my neighbor. | Komşumla kahve içtim. |
I studied english. | İngilizce çalıştım. |
My husband and Mira are playing game now. | Kocam ve Mira şu anda oyun oynuyor. |
After the lesson we will eat dinner. | Dersin sonra akşam yemeği yiyeceğiz. |
She is washing her face. | Yüzünü yıkıyor. |
He is doing magic. | Sihir yapıyor. |
She is catching a butterfly. | Kelebek yakalıyor. |
Hair dresser is cutting his hair. | Kuaför saçını kesiyor. |
They are going to school by school bus. | Okula servisle gidiyorlar. |
I will sleep at midnight. | Gece yarısında uyuyacağım. |
Yarın kuaförle randevum var. | I have an appointment with the hairdresser tomorrow. |
Yeni diller öğrenmeyi çok seviyor. | He loves learning new languages. |
Öğretmen bir sonraki derste bize uzayı öğretecek. | The teacher will teach us about space in the next class. |
Topu yakalamaya çalıştı ama çok hızlıydı. | He tried to catch the ball, but it was too fast. |
Lütfen kütüphanede bağırma. | Please don't shout in the library. |
Ben erkek değilim. | I am not a boy. |
Ben kız değilim. | I am not a girl. |
Ben bir çocukum. | I am a boy. |
Ben bir kızım. | I am a girl. |
Bir fare var. Bu beyaz. | There is a mouse. It is white. |
Bir kapı var. Bu kahverengi. | There is a door. It is brown. |
Burada bir adam var. O yaşlı. | There is a man. He is old. |
Bir çocuk var. O genç. | There is a boy. He is young. |
Bir polis var. O havalı. | There is a policewoman. She is cool. |
Burada bir bilgisayar var. Bu siyah. | There is a computer. It is black. |
Bir kadın var. O bir doktor. | There is a woman. She is a doctor. |
Büyükanne genç değil. | Grandma is not young. |
Top sarı değil. Yeşil. | Ball is not yellow. It is green. |
Mutlu değilim. İmutsuzum. | I am not happy. I am sad. |
Büyükbabanız kim? | Who is your grandpa? |
Hazırız. | We are ready. |
Bir bilgisayara sahibim. | I have a computer. |
Tabletim pembe. | My tablet is pink. |
Bir Bilgisayar isterim. | I want a computer. |
Bisiklete sahip misin? | Do you have a bike? |
Yeni bir bilgisayar isterim. | I want a new computer. |
Bir bisiklete sahibim. | I have a bike. |
Eski bir bilgisayar istemem. | I don’t want an old computer. |
Bisikletimi severim. | I like my bike. |
Yeni bir bilgisayar istemem. | I don’t want a new computer. |
Bu bir kaplan. | This is a tiger. |
Mavi bir bilgisayar isterim. | I want a blue computer. |
Pembe bir bilgisayar isterim. | I want a pink computer. |
İzgi eski bir bilgisayar ister. | İzgi wants an old computer. |
Bilgisayarımı severim. | I like my computer. |
Bir eve sahibim | I have a house. |
Bir babaya sahibim. | I have a father. |
Bir eve ihtiyacım var. | I need a house. |
Bir ev isterim. | I want a house. |
Bir kediye ihtiyacımız var. | We need a cat. |
Bir kedi isteriz. | We want a cat. |
Bir kedimiz var. | We have a cat. |
Bir kediye ihtiyacım var. | I need a cat. |
Kedileri severim. | I like cats. |
Bir eve ihtiyacım yok. | I don't need a house. |
Bir babaya sahip değilim. | I don't have a father. |
Bir eve sahip değilim. | I don't have a house. |
Bir kediye sahip değilim. | I don't have a cat. |
Bir kediye sahip değiliz. | We don't have a cat. |
Ben kitap okurum. | I read a book. |
Her gün | Every day |
Ben her gun kitap okurum. | I read a book every day. |
Ben hamburger yerim | I eat hamburger. |
Ben her gun hamburger yerim. | I eat hamburger every day. |
Biz hamburger yeriz. | We eat hamburger. |
Hamburger yemem. | I don' t eat hamburger |
Hamburger yemeyiz. | We don't eat hamburger. |
Bir mesaj yazarım. | I write a message. |
Ben her gun mesajlar yazarım. | I write messages every day. |
Ben İngilizce konuşurum. | I speak English. |
Biz İngilizce konuşuruz. | We speak English. |
Ben Japonca konuşmam. | I don't speak Japanese. |
Elma satarım. | I sell apple. |
Elmalar satarım. | I sell apples. |
Elmalar satarız. | We sell apples. |