Nehir's Vocabulary
🇹🇷 » 🇬🇧
Learn English From Turkish
Learn English From Turkish
Practice Known Questions
Stay up to date with your due questions
Complete 5 questions to enable practice
Exams
Exam: Test your skills
Test your skills in exam mode
Learn New Questions
Manual Mode [BETA]
Select your own question and answer types
Specific modes
Learn with flashcards
Listening & SpellingSpelling: Type what you hear
multiple choiceMultiple choice mode
SpeakingPractice your speaking ability
Speaking & ListeningPractice pronunciation
TypingTyping only mode
Nehir's Vocabulary - Leaderboard
Nehir's Vocabulary - Details
Levels:
Questions:
618 questions
🇹🇷 | 🇬🇧 |
Ebeveynler | Parents |
B | Grandparents |
Kız evlat | Daughter |
Oğul | Son |
Hala / teyze | Aunt |
Amca dayı | Uncle |
Kulak | Ear |
Ayak parmakları | Toes |
M | Mushroom |
Gerçekten mi | Really |
Bugün | Today |
Dün | Yesterday |
Dışarı çıkmak | To go out |
Yataktan kalkmak | To get up |
P | Roller skates |
“Yalnız” scooter | "Lonely" Scooter |
Çatı katı | Attic |
Gerçek | Real |
Anlamak | To understand |
Şapka | Hat |
Ya da | Or |
Benden sonra tekrar et. | Repeat after me. |
Beklemek | To wait |
Keman | Violin |
Bugün hava güneşli. | It is sunny today. |
Yerde kar var. | There is snow on the ground. |
Dersten sonra | After the lesson |
Kolayca | Easily |
Dün çok hızlı koşabildim. | I could run very fast yesterday. |
Adınızı yazabilir misiniz lütfen? | Could you write your name please? |
Adınızı heceleyebilir misiniz lütfen? | Could you spell your name please? |
Da orada | Over there |
Orada, sağda | Over there, on the right |
Büyük binanın yanında, yanıbaşında | Beside the large building |
Ne demek istiyorsun? | What do you mean? |
Kardeşim kullanmama izin veriyor. | My brother lets me use it. |
Hasta olduğumda, çok su içerim. | When I am ill, I drink a lot of water. |
Aslanlar kaplan gibidir. | Lions are like tigers. |
Kaplanın kuyruğunda oturan bir bukalemun | A chameleon who was sitting on a tiger’s tail |
Bir yaprağın üzerinde kalsam... | If I remain on a leaf, ... |
Sonsuza dek yeşil olayım, | I shall be green forever, |
Neşeyle | Cheerfully |
Bu düşünceyle | With this thought |
En yeşil yaprak | The greenest leaf |
Yaprak sarıya döndü | The leaf turned yellow |
Kış rüzgarları yaprağı savurdu. | Winter winds blew the leaf. |
Ali hikayesini anlattı. | Ali told his story. |
Daha yaşlı ve daha bilge bir chamaleon | An older and wiser chamaleon |
Bir soru ekledi. | He added a question. |
Yan yana | Side by side |
Ve sonsuza kadar mutlu yaşadılar. | And they lived happily ever after. |
Sonbaharda farklı olan nedir? | What is different in autumn? |
Kar yağdığında, bot giyerim. | When it snows, I wear boots. |
Heyecanlı | Excited |
Koltuk | Armchair |
Biliyor musun...? | Do you know... ? |
Istemek | To want |
Havuç | Carrot |
Ayak-ayaklar | Foot-feet |
Hissetmek | To feel |
Diğeri | The other one |
Çekmece | Drawer |
Abajur | Lampshade |
Cesur kız | Brave girl |
Nehir | River |
Orman | Forest |
Ister misin... | Do you want .... |
Olmak | To be |
Armut | Pear |
Erken | Early |
Bağırmak | Shout |
Toka | Buckle |
Kar | Snow |
Yaprak - yapraklar | Leaf - leaves |
"Rüzgar" esiyor. | "wind" is blowing. |
Köfteler | Meatballs |
Dersten önce | Before the lesson |
Eşek | Donkey |
Genç bir bayan | A young lady |
Mektup yazmak | To write letter |
Ölü bir insan | A dead person |
Mutfakta bir bıçak | A knife in the kitchen |
Zehir | Poison |
Evlenmek | To get married |
Bir çok yıl önce | Many years ago |
Her zaman | Always |
Tanıtım | Introduction |
Askılıklar | Pegs |
Silgi | Rubber |
Özel bir oyuncak | A special toy |
Sadece | Only |
Şimdi | Now |
Kızgın, sinirli | Angry |
Soru | Question |
Tebrikler | Congratulations |
Çoraplar | Socks |
Üşüdüğümde... | When I am cold........ |
Kaçmak | To escape |
Araba sürmek | To drive |
Tekerlekler | Wheels |