SEARCH
🇬🇧
MEM
O
RY
.COM
4.37.48
Guest
Log In
Homepage
0
0
0
0
0
Create Course
Courses
Last Played
Dashboard
Notifications
Classrooms
Folders
Exams
Custom Exams
Help
Leaderboard
Shop
Awards
Forum
Friends
Subjects
Dark mode
User ID: 999999
Version: 4.37.48
www.memory.co.uk
You are in browse mode. You must login to use
MEM
O
RY
Log in to start
Index
»
Erdal Emir's Vocabulary
»
Chapter 1
»
Level 1
level: Level 1
Questions and Answers List
level questions: Level 1
Question
Answer
yıllık
annual
hamile
pregnant
film sahnesi
movie scene
online bir derse katılmak
to attend an online lesson
düşüp duruyor
it keeps falling down.
çok bilge bir adam
a very wise man
olağanüstü
marvelous
kulaklık
earphone
ayrılmak
to leave
konuşma
speech
dünyanın geri kalanı
the rest of the world
makyaj
make up
makyaj yapmak
to put on make up
giysi giymek (tam giyindiğin sırada)
to put on clothes
giymek (üzerinde taşımak)
to wear
bir oyunda rol almak
to act in a play
veba (kara ölüm)
plague (black death)
kız evlat
daughter
çiftçi
farmer
muhtemelen
probably
yunanistan-yunanca
Greece-Greek
tarih
history
isimli
called
şiir
poem
oyunlar yerine
instead of plays
sone, kısa şiir
sonnet
dünya, küre
the globe
ayakta dikilmek
to stand - stood - stood
sahne
stage
top (ateşli silah)
cannon
bir oyunda oynamak (rol yapmak)
to act in a play
icat etmek
to invent
kodlama
coding
yenilik
innovation
bilgisayar teknolojileri
computer technologies
bir web sitesi kurmak
to build a website
bir uygulama geliştirmek
to develop an application
uykuda
asleep
şaplak
smack
kükremek
to roar
olmak
to be
nazik ol
be kind
kahkaha atmak
to laugh
ciyaklamak
to squeak
umut
hope
resmi
formal
resmi olmayan
informal
şerit, çizgi
stripe
nokta, benek
spot
aslan yelesi
lion mane
kızak kaymak
to sled
paten kaymak
to skate
başkan
president
saksı
flowerpot
uzaktan eğitim
distance learning
bir binadan ayrılmak
to leave a building
o zaman, ondan sonra
Then
ara sıra, bazen
sometimes
ara sıra, bazen
occasionally
hemen hemen hiç
barely
bakımını üstlenmek
to look after
adsız
without a name
parasız
without money
bir zamanlarda
once upon a time
uzun zaman önce
long ago
garip
strange
belki sorabilirsin
you might ask.
ders notu (puan)
grade/mark
yazar
author
denizkızı
mermaid
süt tozu
milk powder
ben ödevimi yaparken ..
while I am doing my homework...
gelecekte
in the future
bir çocuğa bakımını üstlenmek
to look after a child
sürüm
release
bir dilim pizza
a slice of pizza
icat
invention
barut
gunpowder
köşe
corner
karşıdan karşıya geçmek
to cross the street
sahne
scene
alt yazı
subtitle
çatal
fork
isimli
called
aniden
suddenly
cezalandırmak
to punish
kafası karışık, şaşkın
confused
rol yapmak, hareket etmek
to act
garip bir şekilde
strangely
gıcık
mean
toprak
soil
akaryakıt
fuel oil
derin nefes
deep breath
o kadar da büyük değil
It is not that big.
dolu yağıyor
It's hailing
ödüllü
award winning
üzmek
to upset
kötü, gıcık
mean
hakikat
truth
kraliyet ailesi
royal family