level: 18th Dec
Questions and Answers List
level questions: 18th Dec
Question | Answer |
---|---|
to do away with | yürürlükten kaldırmak |
to do out of | mahrum bırakmak |
to make up for | telafi etmek |
to fasten your belt | kemerini bağlamak |
to be charged with something | bir şeyle suçlanmak |
bribery | rüşvet |
anti corruption act | yolsuzlukla mücadele yasası |
in regards to | açısından |
pursuant to | uyarınca |
at the behest of | emrettigi gibi |
under the impression of something | bir şey izlenimi altında |
to detach from somebody | birinden ayırmak |
given that | .... olduğu/yaptığı düşünüldüğünde |
alternating points of view | değişen bakış açıları |
to commit a crime | suç işlemek |
compelling exam | zorlayıcı sınav |
in lieu of | yerine |
to be impervious to something | bir şeye karşı dayanıklı olmak |
the former - the latter | ilki, ikincisi |
piglet-pig-pork | yavru domuz-domuz-domuz eti |
to be incompatible with something | bir şey ile uyumsuz olmak |
to discourage | cesaretini kırmak |
subsequent to | hemen ardısıra |
jug | sürahi |
carboy | damacana |
to pay off | emeğinin karşılığını almak |
to back up | yedeklemek (bilg.verileri yedeklemek) |
to tide over | gelgit meydana gelmesi |
to fumble | karıştırmak |
adoption | benimseme |
phenomenon | olgu, fikir |
prediction | tahmin |
Desert -Dessert | çöl -tatlı |
after all | sonuç olarak, sonuçta, nitekim |
eventually | sonuçta, sonucunda |
a great deal of research | çok fazla araştırma |
wound | yara |
to weave | örgü dokumak |
to eliminate | ortadan kaldırmak |
introductory | giriş |
space | boşluk, alan, uzay |
instantly | anında, aniden |
to come alive | canlanmak |
fuzzy image | bulanık görüntü |
ceiling | tavan |
haywire | samanlık |
to go haywire | karışmak, normal fonksiyonunu göstermemek |
sketch | eskiz, kroki |
seaside resort | sahil beldesi |
demonstration | gösteri |
to turn something into something | bir şeyi bir şeye dönüştürmek |
ancestor | ata |
to receive signals | sinyal almak |
angle | açı |
downward | aşağı doğru |
,say flowers, | diyelim ki çiçekler |
inverted image | ters görüntü |
in fact | aslında |
to right | doğrultmak |
to remain upside down | baş aşağı kalmak |
remnant | kalıntı |
some claim that ... | bazıları iddia ediyor ki.. |
to trace over | izini sürmek |
accurate perspective | doğru perspektif |
just as | tıpkı gibi |
pinhole camera | iğne deliği kamerası |
to insert | eklemek, yetleştirmek |
chemically treated paper | kimyasal olarak işlenmiş kağıt |
boxy camera | kutulu kamera |
to his knowledge | onun bilgisine göre, bildiği kadarıyla |
exposure time | pozlama süresi, maruz kalma süresi |
shutter | deklanşör |
giddy | sersem, başı dönmüş |
enthralling photos | büyüleyici fotoğraflar |
volunteer | gönüllü |
coverage | kapsama alanı |
via | üzerinden, aracılığıyla |
muddy | çamurlu |
straw | saman, pipet |
cherry | kiraz |
sour cherry | vişne |
to dip | daldırmaçk |
downstream | akıntı yönünde |
escalator | yürüyen merdiven |
impromptu | doğaçlama, aniden gelişen |
alumni | mezunlar |
a series of stages | bir dizi aşama |
sparsely populated | seyrek nüfuslu |
densely populated | yoğun nüfuslu |
to qualify | hak kazanmak |
to embark | gemiye binmek, gemiye yüklemek |
disembarkment | boşaltma, karaya çıkma |
for the sake of art | sanat uğruna |
to convert | dönüştürmek |
to incorporate | dahil etmek, uyumlu hale getirmek |