SEARCH
🇬🇧
MEM
O
RY
.COM
4.37.48
Guest
Log In
Homepage
0
0
0
0
0
Create Course
Courses
Last Played
Dashboard
Notifications
Classrooms
Folders
Exams
Custom Exams
Help
Leaderboard
Shop
Awards
Forum
Friends
Subjects
Dark mode
User ID: 999999
Version: 4.37.48
www.memory.co.uk
You are in browse mode. You must login to use
MEM
O
RY
Log in to start
Index
»
Nermin's Academic Vocabulary
»
Chapter 1
»
Level 1
level: Level 1
Questions and Answers List
level questions: Level 1
Question
Answer
uzanmak
to lie down
Küresel ısınma
global warming
bir şey sağlamak
to provide with something
Ortak okuma
Joint reading
çok iyi
very good
bir bankanın karşısında
opposite a bank
Jeolog, yer bilimcisi
Geologist
ders vermek
to give a lecture
her hafta
every week
sık sık, çoğunlukla
often
Toplantı yapmak
to have a meeting
Geçen yaz
Last summer
Her yaz
Every summer
geç saatlere kadar çalışmak
to work late
gürültülü hayvanlar
noisy animals
aslında, esasında, köken olan
originally
kalem ödünç vermek
to lend a pencil
Merak etme! Endişelenme!
Don't worry!
endişeli bir baykuş
a worried owl
ağır şekilde
heavily
otobüsü beklemek
to wait for the bus
ayarlanan zamandan biraz önce
in time
bütün bir hafta
a whole week
emekli olmak
to retire
Evli misin?
Are you married?
uyuya kalmak
to fall asleep
rahatsız etmek
to disturb
büyükanne, babanniş, annanniş,
Granny
bir kerede, birden bire
at once
acı hissetmek
to feel pain
incinmek
to hurt - hurt- hurt
Birisi
SOMEBODY
selamlamak
to greet
tekrar
again
kardeşiyle birlikte
with his brother
biriyle kavga etmek
to fight with somebody
sesten daha hızlı
faster than sound
küresel şöhret
global stardom
tarihin en çok tanınan sanat hırsızlarından biri
one of the most recognised art thefts in history
resmin nerede olduğu
whereabouts of painting
kurban olmak
become a victim
tanınmış bir sanat tüccarı
a well-known art dealer
(gezinir bir şekilde) yürümek
to stroll
her zamanki gibi
as usual
basitliği içinde
in its simplicity
sekiz ay hapis yatmak
to serve eight months in prison
algı
perception
onaylamayan
disapproving
mahkemede tanıklık etmek
(to) testify in court
alaycı
sarcastic
tarafsız
impartial
resmi çerçevesinden çıkarmak
(to) remove the painting from its frame
miktar
quantity
yoğunluk
intensity
yakın zamanda yapılan bir çalışma
a recent study
başlangıçta
initially
çekici
attractive
karmaşık
complex
biraz
slightly
bağ
bond
ev halkı
household
pahasına
at the expense of
arkadaşlık
companionship
vasıtasıyla
through
diğer araçlar (yollar)
other means
izolasyon (yalnızlık)
isolation
fethetmek
conquer
aramak
seek
Orta Anadolu şehir devletleri
central Anatolia' s city-states
güçlü hükümdar
vigorous ruler
veraset anlaşmazlıkları dizisi
the series of succession disputes
egemenlik
dominion
yağmalamak
to sack
2011 'den itibaren
from 2011 on
önceden
previously
yok etmek
to destroy
bölgesel rekabet
territorial competition
sorun
trouble
bir dizi küçük krallık
a number of small kingdoms
ortaya çıkmak
to spring up
akıncı
raider
gelenek
tradition
savunma
defence
taş
stone
kule
tower
kale, hisar
citadel
yaklaşım
approach
iç
inner
saray
palace
refaha ermek, gelişmek
prosper
anahtar (önemli) bina
key building
geçit
gateway
fetih
conquest
fethetmek
conquer
yatırım yapmak
to invest
Aşırı derecede
heavily
sonuçsuz
inconclusive
tuğla
brick
tuğla yapımı
brickmaking
özellikle
particularly
Ankara'nın kendi bölgesinde
in the region of Ankara itself
büyük sanayi
major industry
devlet tekeli
state monopoly
yapı, inşaat
construction
ölçek
scale
seri üretim
mass production
beceri seviyesi
level of skill
yerleştirmek
to put in place
benimsemek; evlat edinmek
to adopt
yaymak
to span
geleneksel
traditionally
kireç
lime
bileşen
ingredient
(maden) çıkarmak
to mine
bayır
slope
çimento
cement
sertleştirmek
to harden
harç; havan
mortar
işçi
labourer
niteliksiz, vasıfsız
low skill
değiştirmek, yerine koymak
to substitute
beton
concrete
kavisli şekil
curved shape
bir şeyi mümkün kılmak
make something possible
yaratmak
to create
oluşturma
creation
dikkat çekici
remarkable
iç mekan
interior space
kubbe
dome
kolon
column
hayvanları gözlemlemek
observing animals
hayatta kalma
survival
geçmişe dayanmak
to date back
bin yıl
millenia
Amazon'un yerli halkı
indigenous people of Amazon
derin anlayış
deep understanding
tasarlamak
to devise
avlanmanın etkili yolu
efficient way to hunt
odaklanmak
to centre on
kocakarı masalı
old wives' tale
uzanmak
to lie down
sığır
cattle
ölçmek
to measure
çekirdek vücut sıcaklığı
core body temperature
dağıtmak
to disperse
doğru bir şekilde
accurately
tahmin etmek
to predict
yağış
precipitation
bağlantı
link
şekil vermek
to shape
gelişmek, evrilmek
to evolve
benzersiz
unique