SEARCH
🇬🇧
MEM
O
RY
.COM
4.37.48
Guest
Log In
Homepage
0
0
0
0
0
Create Course
Courses
Last Played
Dashboard
Notifications
Classrooms
Folders
Exams
Custom Exams
Help
Leaderboard
Shop
Awards
Forum
Friends
Subjects
Dark mode
User ID: 999999
Version: 4.37.48
www.memory.co.uk
You are in browse mode. You must login to use
MEM
O
RY
Log in to start
Index
»
Academy-T1 - Academic Vocabulary
»
Chapter 1
»
26th October
level: 26th October
Questions and Answers List
level questions: 26th October
Question
Answer
Bir depremi tahmin etmek
to predict an earthquake
bulut tohumlama
cloud seeding
Önde gelen
foremost
akıllı bir mucit
a clever inventor
ilerlemek
to advance
deneycilerden oluşan geniş personel
large staff of experimenters
yaratıcı kariyer
inventive career
binlerce protein
thousands of proteins
monte edilmek
to be assembled
Bir araya getirmesi zordur.
It is difficult to assemble.
tasarlamak, düşünmek, göz önünde bulundurmak
to consider
olarak kabul edilmek
to be considered as
çamur kulübe
mud hut
her türlü yerde
in all kinds of places
çalılık
undergrowth
çit direkleri
fence posts
sevimli bir sincap
a cute squirrel
yaban arısı
wasp
yani,
that is,
prensip olarak
principally
hoş olmayan koku
unpleasant smell
uygun büyüme
proper growth
yağda çözünen vitaminler
fat-soluble vitamins
yağ içeren gıdalar
fat-containing foods
karmaşık yollar
intricate ways
vücudun ihtiyaç duyduğu bileşikler
compounds required by the body
Hayatının hesapları
accounts of his life
hayatta kalan yolcular
surviving passengers
uzun yıllar boyunca
for many years
uzun yıllar sonra
many years after
idealize eden takipçileri
idealizing followers
Hayatta kalan tüm hesaplar, bilgiler
All the surviving accounts
bana söylenenler, banan söylenen şey
what is said to me
detaylı bir şekilde
in detail
Kutu uçurtmanın aksine,
Unlike a box kite,
sürükleme sağlamak
to supply drag
uçmayı önlemek
to prevent flying
bir tatil şehri
a resort city
kısıtlamalar
constraints
Çeşitli kısıtlamalarıyla Amerikan anayasası
The American constitution with its various constraints
suçluları korumak
to shield criminals
avantajları ile teklif
the offer with its advantages
bir şeyden şikayet etmek
to complain about something
göstermek, sergilemek
to display
ikna etmek
to persuade
ustabaşı
foreman
bir şekilde, her nasılsa
somehow
Sanmıyorum ki...
I don't think ...
bir şeyler yapmayı başarmak
to manage to do something
üstesinden gelmek
to get around
ekarte etmek, dışarıda bırakmak
to rule out
işin içinden sıyrılmak
to let off
suçla ilgili özel komisyonlar
the special commissions on crime
düzenli olarak
on a regular basis
belediye başkanı
Mayor
belediye başkanı tarafından atanan
appointed by the mayor
onlardan bazıları
some of them
Kapı tokmağı
doorknob
belirleyebilmek
to be able to determine