Kız kardeşimle oyunlar oynadım. | I played games with my sister. |
Balık yedim. | I ate fish. |
Animasyon filmi izledim. | I watched animation movie. |
Sabah ne zaman kalktın? | When did you get up in the morning? |
Saat dokuzda kalktım. | I got up at nine. |
Saat sekiz buçukta kalktım. | I got up at half past eight. |
Kahvaltımda çay içmedim. | I didn't drink tea for my breakfast. |
Kahvaltımda süt içmedim. | I didn't drink milk for my breakfast. |
Bugün su içtim. | I drank water today. |
Bugün dışarı çıktım. | I went out today. |
Çiftliğe gittim. | I went to the farm. |
Dışarı çıkmak istedim ve çıktım. | I wanted to go out and I went out. |
Dersimi gözden geçirdim. | I reviewed my lesson. |
Bugün okula gittin mi? | Did you go to school today? |
Bugün okula gitmedim. | I didn't go to school today. |
Yarın okula gideceğim. | I will go to school tomorrow. |
Çiftliğimizde inek yok. | We don't have cows in our farm. |
Dün neredeydin? | Where were you yesterday? |
Dün evdeydim. | I was at home yesterday. |
Gelecek hafta Cumartesi günü Mualla hocayla dersim olacak. | Next week, I will have a lesson with Mualla teacher on Saturday. |
Oyuncaklar var. | There are toys. |
Kız ev ödev yapıyor. | The girl is doing homework. |
Sepet yeşildir. | The basket is green. |
Ödev yaparım. | I do homework. |
Ödev yaptım. | I did homework. |
Ailemle dolaştım. | I went around with my parents. |
Şehir merkezine gittim. | I went to the downtown. |
Biliyorsun ..., bilirsin işte ... | You know ... |
Ormana gidiyorum. | I am going to the forest. |
Onları takip ederim. | I follow them. |
Bir şaka yapmak isterim. | I want to play a trick. |
onun kraliçesi | his queen |
Basketbol oynamak isterim. | I want to play basketball. |
Bugün okulda derslerim vardı. | I had lessons at school today. |
Lütfen sihirli bir çiçek bulun. | Please find a magic flower. |
Pasta yapacağım. | I will make a cake. |
Kek yapacağım. | I will make muffin. |
sevdiğim çiçek | the flower I like |
okuduğum kitap | the book I read |
Kitap okurum. | I read a book. |
Defol git! | Go away! |
Acıktım, bu yüzden hamburger yedim. | I was hungry, so I ate hamburger. |
çekmecem beyaz | my drawer is white |
dolabım büyük | my closet is big |
gardırobum beyaz | my wardrobe is white |
tükenmez kalem kullanmıyorum | I don't use pens |
keçeli kalemlerim var | I have markers |
Çoraplarımı makasla kestim. | I cut my socks with scissors |
okul çantamda bir sürü sözlük var | there are many dictionaries in my schoolbag |
Kız sandalyede oturuyor. | The girl is sitting on the chair. |
Kızın arkasında trafik ışığı var. | There is a traffic light behind the girl. |
Kafede vakit geçirmeyi sevmiyorum. | I don't like spending time at a cafe. |
kızın arkasında | behind the girl |
Ekmek yedim. | I ate bread. |
Bu videoyu hatırlar musun? | Do you remember this video? |
Bunu masaya koy. | Put this on the table. |
böylece, bu yüzden | So |
Ali, Veli'yi görür. | Ali sees Veli. |
Artık Hermia'yı sevmiyor. | He doesn't love Hermia any more. |
bir grup aktör - bir grup oyuncu | a group of actors |
onların oyunu | their play |
Sana bir oyun oynayacağım.- şaka yapacağım | I will play a trick on you. |
Beni değiştiremezsin. | You can't change me. |
Sorun ne? | What's wrong? |
Oberon her şeyi biliyor. | Oberon knows everything. |
Oberon her şeyi bilmez. | Oberon doesn't know everything. |
Oberon Puck'a pasta yapmasını söyler. | Oberon tells Puck to make a cake. |
sihirli bir sis yapmak | to make a magic fog |
insan kafası | human head |
Herkes uyanır. | Everybody wakes up. |
Kimse ne olduğunu hatırlamaz. | Nobody remembers what happened. |
Ben anneme aşığım. | I am in love with my mother. |
Onlar karar verir. | They decide. |
belki de, muhtemelen | Perhaps |
Sadece bir rüya. | Just a dream |
Tam bana göre bir oyun | A game exactly for me |
komodinim var | I have a nightstand |
temizlemeye yardım ederim | I help to clean up. |
Işığı açabilir miyim? | May I turn on the light? |
Geçen hafta okula gitmedim. | I didn't go to school last week. |
Geri geldim. | I came back. |
Okuldan döndüm. | I came back from school. |
öğleden sonra 2'de | at 2 PM |
Öğle yemeği yedim. | I had lunch. |
Öğle yemeğini nerede yedin? | Where did you have your lunch? |
saat 12'de | at 12 o'clock |
Eve saat 2'de geldim. | I came home at 2 PM. |
İngilizce ve Almanca aynı dildi. | English and German were the same language. |
Sağlam Bey ve Sağlam Hanım ... Sağlam Hanım | Mr. Sağlam and Mrs. Sağlam ... Miss Sağlam |
Bu muhteşemdi. | That was awesome. |
Sınavlara çalıştım. | I studied for exams. |
Eğlenmek için | For fun! |
Beklemeyi sevmem. | I don't like to wait. |
Çiçek koklamayı severim. | I like to smell flowers. |
Gülümse, fotoğraf çekiyorum. | Smile, I am taking a picture. |
Çorap satıyorum | I sell socks. |
elma suyunu daha çok severim | I like apple juice more |
Yüksek sesle gülme. | Don't laugh loud. |
Beklemek sıkıcıdır. | Waiting is boring. |
türkçe sıkıcı | Turkish is boring. |
Aynı oyunlar sıkıcı | Same games are boring. |
Annemin sesi | My mother's voice |
Televizyon sesi | Tv sound |
Komik şeyler beni güldürür | Funny things make me laugh. |
Seni ne güldürür? | What makes you laugh? |
Siyah spor ayakkabıları severim. | I like black sneakers. |
Tişört giyiyorum. | I wear a T-shirt. |