| İngilizce konuşma dersim vardı. | I had English speaking lesson. |
| Okulda arkadaşlarımı gördüm. | I saw my friends at school. |
| Bütün arkadaşlarımı gördüm. | I saw all of my friends. |
| Herkes sınıftaydı. | Everyone was in the classroom. |
| Ders sonrası ne yapacaksın? | What are you going to do after the lesson? |
| Bugün Nevşehir'e gideceğiz. | We are going to go to Nevşehir today. |
| Annemin arkadaşının düğününe gideceğiz. | We are going to go to my mother's friend's wedding. |
| Bazen düğün törenlerinde sıkılırım. | I am sometimes bored during the wedding ceremonies. |
| Her gün uyurum. | Everyday I sleep. |
| Televizyonda çizgi film izlerim. | I watch cartoons on TV. |
| Ne istersem onu izlerim. | I watch whatever I like. |
| ne istersem | whatever I like |
| veli toplantısı vardı | there was a parent-teacher meeting |
| Korkunç hikayeler anlattı. | He told scary stories. |
| Uykum yoktu. | I wasn't sleepy. |
| GS, FB'ye yenildi | GS lost to FB. |
| Ben hiç uçurtma uçurmadım. | I never flew a kite. |
| kemanın teli koptu | Violin's string broke |
| Yaramazdı. | He was naughty. |
| çevreyi nasıl koruyabiliriz? | how can we protect the environment |
| yapmamalıyız | we shouldn't do |
| bulmaya çalışıyorum | I try to find |
| benden bir yaş büyük | one year old older than me |
| Dördüncü sınıfta | He is in the fourth grade |
| en derinde bir delik var | there is a hole at the deepest |
| Megalodon'un soyu tükeniyor | Megalodon is becoming extinct. |
| 10 veya 20 metre uzunluğunda | 10 or 20 meters long |
| Bizden korkuyorlar. | They are scared of us. |
| Pencereden (pencerenin içinden doğru) görebilirsin. | You can see through the window. |
| bir tepenin dibi | bottom of a hill |
| torpil'i bir boruya koyduk | we put the torpil in a pipe |
| Paraya dokunduktan sonra ellerimi yıkarım | After I touch money, I wash my hands. |
| Şakaya maruz kalmak hoşuma gitti. | I like to be pranked. |
| hava durumu perşembe günü kar yağacağını gösteriyor | Weather forecast shows on Thursday it will snow. |
| Kışın kazak ve eldiven giyerim. | I wear sweater and gloves in winter. |
| Çiçekler açıyor. | Flowers are blossoming. |
| Bunu bir düşün! | Think about that! |
| Oynamak ve kazanmak zorundasın | You have to play and win. |
| yapman gerek | You have to |
| üç ödül var | there are three awards |
| olasılık | probability |
| fortnite play store'dan kaldırıldı | fortnite is removed from play store |
| Mahallemde park yok. | There isn't a park in my neighborhood. |
| 2013 doğumluyum | I was born in 2013. |
| ne giydiğime önem vermem | I don't care about what I wear. |
| kardeşimin üzerine kelebekler kondu | butterflies landed on my sister |
| ekmeğin ucu | end of the bread |
| fark etmez | It doesn't matter. |
| muzu soymak | peel the banana |
| Viking'e bindiler. | They got on Viking. |
| Yeterince büyük değilim. | I am not old enough. |
| Kulak iltihabı geçirdim. | I had an ear infection |
| Annem büyük bir kitap aldı. | My mom bought a big book. |
| dikmek | sew |
| yatırım yapmak | invest |
| Bugs Bunny her zaman düşmanlarla savaşır | Bugs Bunny always fights with enemies |
| Televizyonumuz bozuldu | our tv got broken |
| ceku her zaman bizi ısırır | ceku always bites us |
| Kedilere ve köpeklere alerjim var. | I am allergic to cats and dogs |
| birçok şeye alerjim var | I am allergic to many things |
| yanak | cheek |
| karada yaşayabilir | he can live on land |
| Su kaplumbağası almak üzereydim. | I was about to buy a water turtle |
| Yeterli param yoktu. | I didn't have enough money |
| en sevdiğim evcil hayvan türü köpek | my favorite type of pet is dog |
| Maskeler önemlidir | Masks are important |
| çok fazla el dezenfektanı kötü | too much hand sanitizer is bad |
| plaket | Plaque |
| Özbek mantısı | Uzbek dumpling |
| Kalabalık mıydı? | Was it crowded? |
| kambur | humpback |
| etrafını çitle döşedik | We fenced it around |
| kişilik | personality |
| Reçelli omlet tadını seviyorum | I like the taste of omelet with jam |
| dikkat etmedim | I didn't pay attention. |
| program - plan | schedule |
| tahmin edeceğim | I will guess. |
| Yumuşak bir battaniyem var. | I have a soft blanket |
| roman | novel |
| buzdolabı | refrigerator - fridge |
| tarih | history |
| Köpeklerden korkmuyorum. | I am not afraid of dogs. |
