Bana bir bak! | Take a look at me! |
Islandım. | I got wet. |
İşten geç ayrıldım. | I left my job late. |
Islanmaktan hoşlanmam. | I don't like getting wet. |
Ağırlaşıyor. | It gets heavy. |
Hava boğucu oluyor. | It gets stifling weather. |
İlk defa gördüm. | I saw it for the first time |
ulaşım kolay | transportation is easy |
ideal tatilinizi tanımlayın | describe your ideal holiday |
günün ilk öğünü (yemeği) | first meal of the day |
Acelem olduğunda. | When I'm in a hurry. |
uçakların uçması ilgi çekici | Flying of planes is interesting |
Pilot olmak isterdim. | I would want to be a pilot. |
10 ayda bir | every 10 months |
Dans etmeyi severim. | I like dancing. |
Daha fazla para kazanmak isterim. | I want to earn more money. |
Aceleyle çıktım | I left in a rush. |
Uyuya kalmışım. | I fell asleep. |
Kahvaltı etmeden evden çıkmam. | I don't leave home without having breakfast. |
Kim öğretti sana? | Who taught you? |
Sıkıcı olmalı. | It must be boring. |
onlar 8 kardeş | they are 8 siblings |
Çok boş vaktin var mı? | Do you have lots of free time? |
Kulağa hoş gelen müziği severim | I like music that sounds good. |
genç yaşta ünlü oldu | she got famous at a young age |
Bu iyi bir şey mi? | Is this good? |
çok huzurlu hissediyorum | I feel very peaceful. |
kaçırdım | I missed it. |
Gördüğüm her şeyi satın almak istiyorum. | I want to buy everything I see. |
Beni endişelendiriyor | It worries me. |
yazmak en zor kısımdır | writing is the most challenging part |
Böcek yemeyi sevmem. | I don't like to eat bugs. |
Tadı güzel. | It tastes good. |
Sorum olursa gruba yazabilirim | I can write on the group if I have any questions. |
Az önce kahvaltımı yaptım. | I just had my breakfast. |
Sorumlulukları nelerdir? | What are their responsibilities? |
gönüllü | volunteer |
İşe 10 buçukta varırım. | I arrive at work at half past 10. |
Evden 09:30’da ayrılırım. | I leave home at 09:30. |
Bu hafta bir toplantı varsa, bu toplantı hakkında plan yaparım. | If there's a meeting this week, I make plans for it. |
İnternet sayfalarından araştırma yaparım. | I do research from internet pages. |
Üçümüz ofisteyiz. | Three of us are in the office. |
Gönüllüler yemekleri paketler. | Volunteers pack meals. |
Mutluydum. | I was happy. |
Dün çok yorgunduk. | We were very tired yesterday. |
Er ya da geç orduda görev yapacağım. | Sooner or later, I will serve in the military. |
en iyi kısmı | the best part |
sizin görüşünüze göre | in your opinion |
İkinci Dünya Savaşı | the World War the Second |
Futbolla mı ilgilisin? | Are you into football? |
Başkalarıyla iletişim kuruyorum. | I communicate with others |
hatta | even |
Ben sabırlı biri değilim. | I am not a patient person. |
yetersiz | insufficient |
karmaşık | complicated |
ahşap evler | wooden houses |
beton evler | concrete houses |
artmış | increased |
İki gün önce hastalandım. | I became ill 2 days ago |
2 gün önce hastaydım. | I was ill 2 days ago |
Ben isterdim | I would have wanted to |
özellikler | features |
orada yaşayan insanlar çok mutlu | the people who live there are very happy |
Ben de öyle düşünüyorum | I think so too |
beklentiler | expectations |
sınavı geçmeni bekliyorum | I expect you to pass the exam |
kitaptan bilgi | knowledge from the book |
sunum yapmak | (to) give a presentation |
vakfınızı temsil etmek | (to) represent your foundation |
Bir şey söyleyecek misin? | Are you going to say something? |
Kriz hakkında bir şey söylememeliyim. | I shouldn't say about the crisis. |
Ne yapacağımı bilmiyorum. | I don't know what to do. |
Ne diyeceğimi bilmiyorum. | I don't know what to say. |
Nereye gideceğimi bilmiyorum. | I don't know where to go. |
gıdaya erişim | access to food |
bir organizasyon düzenlemek | to hold an organisation |
(to) bir toplantıya katılmak | (to) attend a meeting |
Toplantıya katılmak zorundaydım. | I had to attend the meeting. |
katılımcılar | participants |
Bir toplantıya katılmak zorunda değildik. | We didn't have to attend a meeting. |
Bugün, bir yere gidelim. | Today, let's go somewhere. |
Bugün, özel bir yere gidelim. | Today, let's go somewhere special. |
Bugün, ucuz bir yere gidelim. | Today, let's go somewhere cheap. |
Bugün, pahalı bir yere gidelim. | Today, let's go somewhere expensive. |
Kimse yoktu. | There was no one. |
Evde kimse yoktu. | There was no one in the house. |
Ofiste kimse yoktu. | There was no one at the office. |
Sokakta insanlar yoktu. | There were no people in the street. |
Nereye istersem gidebilirdim. | I could go wherever I wanted. |
Ne istersem yiyebilirdim. | I could eat whatever I wanted. |
İstediğin yere oturabilirsin. | You can sit wherever you want. |
Rachel farkında değil. | Rachel is not aware. |
Bitirmek üzeresin. | You are about to finish it |
Kendi kendime dedim ki. | I said to myself. |
o günlerde olsaydım | if I was in those days |
iyiki bu kararı verdim | I'm glad. I made this decision. |
dersin özeti | summary of the lesson |