I am wearing this dress instead. | Onun yerine bu elbiseyi giyiyorum. |
It is important sleep well | İyi uyumak önemlidir |
It is great to be here. | Burada olmak harika. |
Noise and lights mean you don't sleep well. | Gürültü ve ışıklar iyi uyumadığınız anlamına gelir. |
Let' s start with first one | İlkiyle başlayalım |
Do your hardest homework earlier in the evening. | En zor ödevini daha erken yap |
If your brain is too busy and full of ideas it takes longer to get to sleep. | Beyniniz çok meşgul ve fikirlerle doluysa, uyumanız daha uzun sürer. |
Don't go to bed with the TV on. | Televizyon açık yatağa gitme. |
Do easier homework earlier. | Daha önce daha kolay ödev yapın. |
Don't play video games an hour before going to sleep. | Uyumadan bir saat önce video oyunları oynamayın. |
Turn off your cell phone. | Cep telefonunu kapat. |
What is so important that it can't wait until morning? | Sabaha kadar bekleyemeyecek kadar önemli olan nedir? |
If possible, leave your phone in another room. | Mümkünse, telefonunuzu başka bir odada bırakın. |
Play music if you like | İsterseniz müzik çalın |
Turn the sound down low. | Sesi kısın. |
Don't play the music too loud. | Müziği çok yüksek sesle çalmayın. |
This is very useful advice for you. | Bu sizin için çok yararlı bir tavsiyedir. |
I need a smart jacket for my interview | Görüşmem için şık bir cekete ihtiyacım var |
She wears trendy clothes | Modaya uygun kıyafetler giyiyor |
I thought he looks too scruffy. | Çok dağınık göründüğünü düşündüm. |
Their clothes are so casual | Kıyafetleri çok günlük. |
She put on a red woolly jumper | Kırmızı yünlü bir kazak giydi |
She wore a dark blue suit. | Koyu mavi bir takım elbise giymişti. |
Her daughter will wear a black dotted dress. | Kızı siyah noktalı bir elbise giyecek. |
I had a real problem deciding what to wear. | Ne giyeceğime karar verirken gerçek bir sorun yaşadım. |
I want to wear something something smart for work | İş için şık bir şeyler giymek istiyorum |
I usually put on a skirt, a shirt and a scarf. | Genellikle etek, gömlek ve eşarp giyerim. |
I am wearing this dress instead. | Onun yerine bu elbiseyi giyiyorum. |
She wants to wear something casual as well | O da rahat bir şeyler giymek istiyor |
I like to wear jeans. | Kot giymeyi severim. |