Bir mikrofon var. | There is a microphone. |
canlı müzik | live music |
Kürtçe şarkılar var. | There songs are in Kurdish. |
Trafikte sopa kullanıyoruz. (beyzbol sopası) | We use bat in traffic. |
Sopayı arabalarında tutuyorlar. | They keep the bat in their cars. |
Üst katta bir sürü oda var. | There are many rooms upstairs. |
Duvarda bir metin var. | There is a a text on the wall. |
Merdivenlerden çıkmalısın. | You should take the stairs. |
otomat | vending machine |
Telefon prize takılı. | The phone is plugged in. |
Kızınızın abur cubur yemesine izin veriyor musunuz? | Do you let your daughter eat junk food? |
büyükbabasının parasını kullanarak | using her grandpa's money |
Park bazı kişilere ait. | The park belongs to some people. |
Halka açık bir park değil. Özel bir parktır. | It is not a public park. It is a private park. |
Sol tarafta olan bir şeyden bahsediyorlar. | They are talking about something which is to the left side. |
Adam bir bisiklet taşıyor. | The man is carrying a bike. |
Adamın oğulları veya kızları için olabilecek bir bisikleti vardı.. | The man had a bike which might be for their son or daughter. |
Daha YENİ satın aldı. | He has JUST bought it. |
lunapark | amusement park |
Eğlence parkındaki bazı oyuncaklardan korkuyorum. | I AM afraid of some toys in the amusement park. |
Her şey olabilir. | Anything can happen. |
Fotoğraf çekildiğinde,. | When the photo was taken, ... |
Araba bozulduğunda, ... | When the car was broken, ... |
Bu domuz resmi bizim için iğrenç. | This pig picture is disgusting for us. |
Cam kırıldığında, ... | When the window was broken, ... |
Tuvalete gitmem gerekiyor. | I need to go to the restroom. |