Hikaye kitabımı özetledim. | I summarised my story book. |
Kalktığımda kahvaltı yaparım. | When I get up, I have breakfast. |
Uyumadan önce kitap okuyacağım. | Before I sleep, I am going to read books. |
Saat 4'te İngilizce konuşacağım. | I am going to speak English at 4 o’clock. |
Saat 4'te İngilizce konuşacağız. | We are going to speak English at 4 o’clock. |
öğleden sonra | in the afternoon |
Gelecek yıl Almanya'ya gideceğim. | I am going to go to Germany next year. |
Öğleden sonra bir kitap okuyacağım. | I am going to read a book in the afternoon. |
Dersin ardından dışarı çıkacağım. | I am going to go out after the lesson. |
Kardeşim dersden sonra bilgisayar oyunları oynayacak. | My brother is going to play computer games after the lesson. |
Ayşe yarın yeni bir elbise alacak. | Ayşe is going to buy a new dress tomorrow. |
Gelecek yıl Almanya'ya gideceğiz. | We are going to go to Germany next year. |
Anneme yardım edeceğim. | I am going to help my mum. |
Gelecek yıl Uoğur okullarına gideceğim. | I am going to go to Uğur Schools next year. |
Başka bir okula gideceğim. | I am going to go to another school. |
Bilgisayarımda Roblox oynayacağım. | I am going to play Roblox on my computer. |
Melek ve ben aynı okula gideceğiz. | Melek and I are going to go to the same school. |
İçeri gel! - | Come in! |
Haydi dağlara gidelim. | Let's go to the mountains. |
Ali bana bir hikaye anlattı. | Ali told me a story. |
Herkes hikayeyi beğendi. | Everyone liked the story. |
Bu şehre İstanbul diye isimlidir. | This city is called İstanbul. |
kardaki köy | the village in the snow |
Bir macera istiyorum. | I want an adventure. |
oyuncakları topladım. | I picked up the toys. |
Bana sihirli anahtarı ver. | Give me the magic key. |
Hadi başlayalım. | Let's begin. |
Otobüs bizi ormana götürdü. | The bus took us to the forest. |
Sen çok hoş bir kızsın. | YOu are a lovely girl. |
Yeni kelimeler yazdım | I wrote new words |
Bilmiyordum | I didn't know |
3 çeşit balık | 3 types of fish |
denizde yengeç vardı | there was crab in the sea |
ilkokul arkadaşı | elementary school friend |
2 kız kardeş yeter | 2 sisters are enough |
koymak | put |
Türkiye'deki EN İYİ10 şehir | TOP 10 cities in turkey |
yapmak - yaptı | make - made |
koşmak - koştu | run - ran(ren) |
itmek - itti | push - pushed |
atmak - attı | throw - threw |
çekme - çekme | pull - pulling |
Beni çekme. | Don't pull me. |
kızak | toboggan |
üzerinde | over - on |
seçmek - seçmiş | pick - picked |
çapraz | cross |
Nevra siyah ayakkabı giyecek | Nevra will wear black shoes. |