| I don't want to earn too much money. | Çok fazla para kazanmak istemiyorum. |
| I can handle both of them. | İkisini de halledebilirim. |
| He didn't apologise. | Özür dilemedi. |
| We had a fight. | Biz kavga ettik. |
| I already work a lot. | Zaten çok çalışıyorum. |
| as far as I know ... | bildiğim kadarıyla... |
| during the pandemic | pandemi sırasında |
| exponential numbers | üslü sayılar |
| If the top of 2 is 1 | 2'nin üstü 1 ise |
| Two-on-one | İki üstü bir |
| two times two | iki kere iki |
| We have to multiply two by three. | İkiyi üçle çarpmalıyız. |
| the ratio of the minimum value to the maximum value | minimum değerin maksimum değere oranı |
| We should multiply both sides by minus three. | Her iki tarafı da eksi üç ile çarpmalıyız. |
| minus eight over seven | eksi sekiz bölü yedi |
| We had a video call. | Görüntülü görüşme yaptık. |
| My husband's phone is free now. | Kocamın telefonu artık boş. |
| It has been one year. | Bir yıl oldu. |
| what kind of games | ne tür oyunlar |
| Are you kidding me? | Benimle dalga mı geçiyorsun? |
| They are illiterate. | Onlar okuma yazma bilmezler. |
| this situation | bu durum |
| I don't how it passes. | Ben nasıl geçtiğini bilmiyorum. |
| I like it to be this way. | Bu şekilde olmasını seviyorum. |
| I want to compensate this. | Bunu telafi etmek istiyorum. |
| I will let you know. | Size bildireceğim. |
| I am also a teacher. | Ben de bir öğretmenim. |
| They study by themselves. | Kendi başlarına çalışıyorlar. |
| You are exaggerating. | Abartıyorsun. |
| It's so cruel. | Çok acımasız. |
| It suits you. | Size uygun. |
| She wants gum. | Sakız istiyor. |
| He is always sneezing. | Her zaman hapşırıyor. |
| That's my one and only goal. | Bu benim tek hedefim. |
| They announced the results of the interview. | Röportajın sonuçlarını açıkladılar. |
| It is very complicated. | Çok karmaşık. |
| I have to pinch. | Cimcik atmalıyım. |
| We studied natural numbers in mathematics. | Matematikte doğal sayıları çalıştık. |
| The third force of five. | Beşin üçüncü kuvveti. |
| Two exponents equals three four. | İki üssü üç dört eder. |
| Three divided by five | Üç bölü beş |
| We had a deal accordingly. | Buna göre bir anlaşma yaptık. |
| We should sign a contract. | Bir sözleşme imzalamalıyız. |
| Thanks God, ... | Tanrı'ya şükürler olsun... |
| most of the time | çoğu zaman |
| Our fee is higher than the others. | Ücretimiz diğerlerinden daha yüksek. |
| expectation | beklenti |
| They fool themselves. | Kendilerini kandırırlar. |
| a couple of years later | birkaç yıl sonra |
| the instructor Mosh | eğitmen Mosh |
| He is a bald instructor. | Kel bir eğitmendir. |
| necessary tools | gerekli araçlar |
| You learn a language word by word. | Bir dili kelime kelime öğrenirsiniz. |
| Let's install a new software. | Yeni bir yazılım yükleyelim. |
| by installing a new dictionary | yeni bir sözlük yükleyerek |
| Click here to execute this application. | Bu uygulamayı yürütmek için buraya tıklayın. |
| tips and shortcuts | ipuçları ve kısayollar |
| throughout the day | gün boyunca |
| I have twenty years of experience in teaching math. | Matematik öğretiminde yirmi yıllık deneyime sahibim. |
