genç çocuk bakıcısı kız | an au pair girl. |
Herşeyi bıraktık. | we dropped everything |
İngilizce becerilerimizi geliştiriyoruz | We improve our English skills |
Yeni kültürleri keşfediyorlar | They discover new cultures |
Bunu sadece para için yapıyorum. | I do it simply for the money. |
Uçak İstanbul havaalanına indi. | The plane landed in İstanbul Airport. |
Ödeme tarihleri şart koşulur (ön görülür) | The dates of payment are stipulated. |
Onun sorumluluğu | her responsibility |
Ev işleri sürekli olarak arttı. | The chores steadily mounted |
ev süsü | house ornament |
Teneffüs | break time |
izinsiz | without permission |
sterilize süt | sterilised milk |
renkli kıyafetler | coloured clothes |
Onu reddettim | I refused him |
Üniversitede fizik yerine kimya okudu. | He studied chemistry in preference to physics at university. |
Devlet 1,2 milyon dolar vergi topladı. | The state collected $1.2 million in taxes. |
bu arada | by the way |
Beni tehdit ettiler. | They threatened me. |
İkna oldum | I was convinced |
Hem Rumeysa hem de Gülcan erken kalkarlar. | Both Rümeysa and Gülcan get up early. |
Ne Rumeysa ne de Gülcan geç kalmadı. | Neither Rümeysa nor Gülcan were late. |
Filmlerin hiçbiri iyi değildi. | Neither of the films are good. |
İkimiz de çok yorgunuz. | Both of us are very tired. |
haftada altı gün | six days a week |
Bir ay için 1200 TL | 1200 TL for a month |
izin günümde | on my day off |
Düğün tarihimi duyurdum. | I announced my wedding date. |
Bir aşamada | at one stage |
bir arkadaş vasıtasıyla | through a friend |
Bazı ülkeler vize gerektirir | Some countries require visa |
Odamı topladım. | I tidied my room. |
Balıklarımı besliyorum. | I am feeding my fish. |
Hemşire size bakacak. | The nurse will care for you. |
Bağımsızlık Günü | independence day |
en yaygın nedenler | the most common reasons |
Ayakkabılarını cilala. | Polish your shoes. |
Aslında, bu doğru değil. | In fact, it is not true. |
Bir aile için çalışacaktım. | I was to work for a family. |
Çoğunun çok az fikri var. | Most have little idea. |
Zeynep bulaşıkları yıkadı. | Zeynep washed up the dishes. |
Üst katta ve alt katta | upstairs and downstairs |
Zemin yüzeylerini sildim. | I mopped the floor surfaces. |
Sözleşmeyi kabul ettik. | We have agreed on the contract. |
Gökçe masayı kurdu. | Gökçe set the table. |
Haftada bir gün izin verildi. | I was allowed one day off a week. |
giriş ücreti | entrance fee |
reklam ajansı | advertising agency |
Londra'daki Temsilcimiz | our agent in London |
Dünyanın her yerinde binlerce kız | thousands of girls all over the world |