Bilgisayarı tamir edemem. | I can't repair my computer. |
Çatımız tamir edildi. | Our roof was repaired. |
Çatımız tamir edilecek. | Our roof will be repaired. |
Çatımız tamir ediliyor. | Our roof is BEING repaired. |
Bilgisayarım tamir ediliyor. | My computer is BEING repaired. |
Bisikletlerim boyanıyor. | My bikes are being painted. |
Evlerimiz satılıyor. | Our houses are being sold. |
Aracımız satılıyor. | Our car is being sold. |
Sigara içerdim. | I used to smoke. |
Londra'da yaşıyordum. | I used to live in London. |
Sokaklarda oynardım. | I used to play in streets. |
İki kedimiz vardı. | We used to have two cats. |
Ailem çok kitap okurdu. | My parents used to read books a lot. |
Kız kardeşim bebeklerle oynardı. | My sister used to play with dolls. |
Araba ile oynardım. | I used to play with car. |
Ödevimi yapmalıyım. | I have to do my homework. |
Ali ödevini yapmak zorunda. | Ali has to do his homework. |
Hızlı olmak zorundayız. | We have to be quick. |
Ali ve Veli bana yardım etmek zorunda. | Ali and Veli have to help me. |
Ödevimi yapmak zorunda kaldım. | I had to do my homework. |
Anneme yardım etmek zorunda değilim. | I don't have to help my mother. |
Mary birçok kitap okumak zorunda değil. | Mary doesn't have to read many books. |
Geçen yaz bir çok kitap okuyabildim. | I could read many books in last summer. |
Adam bugün erken kalkamadı. | Adam couldn't get up early today. |
Bugün yedide kahvaltı yapacaktık. | We would have a breakfast at seven AM today. |
İnsanlar bu kitabı anlayamadı. | People couldn't understand this book. |
Öğretmenimiz derse geç kalabilir. | Our teacher might be late for class. |
Müdürümüz bizi burada bahçede görebilir. | Our principal might see us here in the garden. |
Türkiye'de hiç para harcamak zorunda değildim. | I didn't have to spend any money in Turkey. |
Kafeye gidiyordum. | I was going to the cafe. |
Kız kardeşimle ödeme yapıyordum. | I was paying with my sister. |
Öğle yemeği yiyordum. | I was eating lunch. |
Film izlemiyordum. | I wasn't watching a movie. |
Öğretmenimizle konuşuyorduk. | We were speaking with our teacher. |
Annem televizyon izliyordu. | My mum was watching TV. |
Leyla cep telefonumda oyun oynamıyordu. | Leyla wasn't playing games on my mobile phone. |
Babam beni arıyordu. | My father was calling me. |
Köpek kaçıyordu. | The dog was escaping. |
Kedi bir fareyi kovalıyordu. | The cat was chasing a mouse. |
Bir kitap okuyorduk. | We were reading a book. |
Evimizi temizliyorduk. | We were cleaning our house. |