I am waiting for him | Onu bekliyorum |
We should have thought of phoning you. | Sana telefon etmeyi düşünmeliydik. |
The baby smiled at me | Bebek bana gülümsedi |
She rested her head on my shoulder. | Başını omzuma yasladı. |
The decision rests with you | Karar sana dayanıyor |
I will provide blanket for you. | Senin için battaniye sağlayacağım. |
I will provide you with blankets | Sana battaniye vereceğim |
I don't know why you insist on talking about it. | Neden bunun hakkında konuşmakta ısrar ettiğinizi bilmiyorum. |
His disability prevents him (from) driving. | Özrü onu araçsürmekten alıkoyar. |
He was admitted to the university as an assistant. | Üniversiteye asistan olarak kabul edildi. |
He is working on a new project | Yeni bir proje üzerinde çalışıyor |
I thanked Azra for kindness | Azra' ya nezaketi için teşekkür ettim. |
The case has been assigned to our most senior officer. | Olaya en kıdemli memurumuz atandı. |
Why are you staring at me? | Neden bana dik şekilde bakıyorsun? |
I applied to the secretary for more information | Daha fazla bilgi için sekretere başvurdum |
I have benefited greatly from her wisdom. | Onun bilgeliğinden büyük fayda sağladım. |
He hasn't reply to my letter yet. | Henüz mektubuma cevap vermedi. |
I' ve shocked at/by his indifference. | Kayıtsızlığında şok oldum |
I objected to your staying here | Burada kalmanıza itiraz ettim |
I am not really satisfied with the job you did. | Yaptığın işten gerçekten memnun değilim. |
I am disgusted at/with your behaviour. | Davranışınızdan tiksiniyorum. |
She was disappointed with the exam result. | Sınav sonucundan hayal kırıklığına uğradı. |
Please don' t mention it to her. | Lütfen ona bahsetmeyin. |
This picture reminds me of İstanbul. | Bu resim bana İstanbul'u hatırlatıyor. |
I corresponded with him when he was at school. | Okuldayken onunla yazıştım. |
I prefer reading to writing. | Okumayı yazmaya tercih ederim. |
I exchanged those trousers for a larger size. | Bu pantalonu daha büyük bedeni ile değiştirdim. |
I am searching for my keys | Anahtarlarımı arıyorum |
She accused him of theft. | Onu hırsızlıkla suçladı. |
I agree with them on that matter. | Onlara bu konuda katılıyorum. |
She apologized to Ayşe for being late. | Geç olduğu için Ayşe'den özür diledi. |
He doesn't approve of smoking. | Sigara içmeyi onaylamıyor. |
They argued with me about political issues. | Benimle siyasi meseleler hakkında tartıştılar. |
He was arrested for murder. | Cinayetten tutuklandı. |
The train arrived at the station. | Tren istasyona geldi. |
They arrived in İstanbul | İstanbul'a geldiler |
The director asked me about your health. | Yönetmen bana sağlığınızı sordu. |
She asked me for some money. | Benden biraz para istedi. |
He begged me for money. | Bana para için yalvardı. |
Her parents regarded her as the smartest of their children. | Ailesi onu çocuklarının en zekisi olarak görürdü. |