| Farmers grow flowers as well as vegetables. | Çiftçiler sebzenin yanı sıra çiçek yetiştiriyorlar. |
| Everyone was at the meeting but him. | Onun dışında herkes toplantıdaydı. |
| Owing to his negligence, an accident occured. | İhmali nedeniyle bir kaza meydana geldi. |
| AI technology improved through computer analysis. | AI teknolojisi bilgisayar analizi ile gelişti. |
| There will be five of us besides Salih. | Salih'le birlikte beş kişi olacağız. |
| Contrary to belief, men gossip more than women. | İnanışın aksine, erkekler kadınlardan daha fazla dedikodu yapıyorlar. |
| We received complaints regarding his treatment. | Onun tedavisi ile ilgili şikayetler aldık. |
| In contrast to Merve's room, Helin's room is tidy. | Merve'nin odasının aksine, Helin'in odası düzenli. |
| Babies have big heads in proportion to their bodies. | Bebeklerin vücutlarına oranla büyük kafaları vardır. |
| In terms of sales, the company is not successful. | Satış açısından şirket başarılı değildir. |
| As far as I am concerned, I don't mind where we eat. | Bana kalırsa, nerede yemek yediğimiz önemli değil. |
| This factory employs women in addition to men. | Bu fabrikada erkeklere ek olarak kadınları istihdam etmektedir. |
| Prior to working in America, he had travelled in Europe. | Amerika'da çalışmadan önce Avrupa'da seyahat etmişti. |
| We escaped by means of a secret tunnel. | Gizli bir tünel vasıtasıyla kaçtık. |
| The children are eagerly waiting for you. | Çocuklar hevesle sizi bekliyor. |
| He objected the new plan. | Yeni plana itiraz etti. |
| Our products are inspected carefully. | Ürünlerimiz dikkatle incelenmektedir. |
| The team attempted to win every game. | Takım her oyunu kazanmaya çalıştı. |
| The serviceman installed new heater. | Servis elemanı yeni ısıtıcı taktı. |
| He demonstrated how makes it. | Nasıl yaptığını gösterdi. |
| She developed into a beautiful girl. | Güzel bir kıza dönüştü. |
| He was appointed a new post. | Yeni bir göreve atandı. |
| He was selected to represent his school. | Okulunu temsil etmek için seçildi. |
| The meeting was postponed. | Toplantı ertelendi. |
| We were astounded. | Biz şaşırdık. |
| Rocks can be classified into three groups. | Kayalar üç gruba ayrılabilir. |
| He put off his leaving. | Gitmeyi erteledi. |
| UN troops were assigned in Sudan. | BM birlikleri Sudan'da görevlendirildi. |
| He was examined by a doctor | Bir doktor tarafından muayene edildi |
| I demanded my rights. | Haklarımı talep ettim. |
