SEARCH
🇬🇧
MEM
O
RY
.COM
4.37.48
Guest
Log In
Homepage
0
0
0
0
0
Create Course
Courses
Last Played
Dashboard
Notifications
Classrooms
Folders
Exams
Custom Exams
Help
Leaderboard
Shop
Awards
Forum
Friends
Subjects
Dark mode
User ID: 999999
Version: 4.37.48
www.memory.co.uk
You are in browse mode. You must login to use
MEM
O
RY
Log in to start
Index
»
Vocabulary
»
Chapter 1
»
Level 1
level: Level 1
Questions and Answers List
level questions: Level 1
Question
Answer
karasal, dünyaya ait
terrestrial
göksel
celestial
dünya dışı
extra-terrestrial
açlıktan ölen, çok aç
famished
palet
flippers
parça
shreds
zorla yürümek
trudge
şatafatlı, cırtlak
gaudy
soluk tenli, sarı
sallow
şaşkın bakmak (gape)
goggle
terki
pillion
ingiliz anahtarı
wrench
uzaklaşmak(tide), azalmak
ebb away
fışkır(t)mak
gush
bagaj
boot, truck
hendek
dike
numune
sample
büyümek, gelişmek
thrive, flourish
henüz, şimdilik
as yet
göz açıp kapayana kadar, bir anda
in the blink of an eye
hiç vakit kaybetmeden,çok hızlı
in no time
kırk yılda bir
once in a blue moon
hemen,derhal aynı anda
at once
zaman zaman
at times
şimdilik
for the time being
zaman hızla geçiyor
time flies
zamanı geldi
it's (high) time
geç olsun güç olmasın
better late than never
uzun vadede, uzun dönemde
in the long run (term)
İş işten geçti
ship has sailed
24 saat, gece gündüz
around the clock
geri kalmış, eski moda
behind the times, old-fashioned
son saniyede
in the nick of time
hapiste yatmak
do time
acele etme
take your time
zamanı geldi
the time is ripe
zamanından önce, hızlıca bitirmek
beat the clock
süslü
ornate
retreat, recede geri çekilmek, para çekmek
withdraw
treason, treachery ihanet
betrayal
hain
traitor
sahte
counterfeit
gerçek, orijinal real genuine
authentic
taraflı (biased) kısmi
partial
özlemek long (for)
yearn (for)
iş
vocation
hızlı fast- rapid- quick- brisk- hasty- speedy
swift
sakin, durgun
serene
iddia edilen
alleged
nefret etmek, tiksinmek hate-detest- despise-abhor-abominate- execrate
loathe
ertelemek postpone-put off-put back- put on ice- delay- defer- adjourn- retard- shelve
procrastinate
yoksun
devoid (of)
küçük minute miniature tiny teeny
petty
kepçe top (dondurma)
scoop
zirve peak top acme ape pinnacle crest
summit
sıska scrawny
skinny
ince slim
slender
hevesli eager
avid
iletim
transmit
beş parasız broke
penniless
gezinmek roam, wander, ramble
stroll
katliam
massacre
kurnaz sly
cunning
tökezlemek stumble
stagger
seçme
audition
sonuç çıkarmak
deduce
evlenmek marry
wed
kendini bir şeye adamak
devote (to)
kader doom's day
doom
uyuşmuş, hissiz
numb
merhum, ölü late- dead- departed- gone -
deceased
arka arkaya
in a row
zafer victory
triumph
itibar,ün
reputation
öncelik
priority
uzak
remote
yükselmek
ascend
zorunlu mandatory-obligatory
compulsory
güzel kokulu
fragrant
göçebe
nomadic
manzara
scenic
ayrıcalıklı
privileged
pis koku stink
stench
eşik (pain treshold)
treshold
katlamak
fold
çevrelemek zarfın içine koymak
enclose
satın almak
purchase
öldürücü fatal deadly
lethal
dokumak
weave
örgü örmek
knit
dikmek
sew
küçümsemek look down on
disdain
duruşma
trial
yazışmak
correspond (with)
tamamen totally completely
utterly
pişman regretful
remorseful
antlaşma
treaty
usta, işinin ehli adept
competent
daldırmak, bandırmak
dip
azarlamak rebuke reproach reprimand tell off
scold
çiçek açmak blossom
bloom
teslim olmak yield give in
surrender
saf naive
gullible
dostça amicably
amiably
kalıntı relic ruins
remnant
tehditkar threateningly
menacingly
nimet
blessing
kırılgan, nazik delicate brittle breakable flimsy frail
fragile
düzeltmek fix repair
rectify
kanun kaçağı
outlaw
beyin sarsıntısı
concussion
kentsel
urban
kırsal
rural
vahşet
savagery
tutarlı
coherent
birleştirmek, entegre etmek
integrate
merhem
ointment
Tahminen
presumably
hastalık
ailment
oy hakkı
suffrage
bir anda başlamak (gülmeye,ağlamaya vb.)
burst out
sağanak şeklinde yağmak
pour down
başlamak
turn to
yola çıkmak set off
set out
tüketmek
use up
uğramak drop by call at
drop in
bir kenara koymak, biriktirmek
set aside
saygı duymak, hayranlık beslemek
look up to
kanmak
take in
yıpranmak
wear out
kendini beğenmiş vain
conceited
uzun ömürlü,dayanıklı durable long-lasting
hard-wearing
oburca yemek
devour
yumuşak
tender
ilk insanlara ait sanat eseri
artifact
damıtmak
distill
geleneksel
conventional
kullanmak use
utilize
dörtnala
gallop
cimri miserly mean
stingy
zengin
prosperous
kasten on purpose intentionally deliberately
purposely
hareketsiz motionless stationary still
immobile
yükümlülük
liability
alabora olmak
capsize
kırtasiye
stationery
gözaltına almak take into custody
detain
caydırmak,vazgeçirmek talk so out of
dissuade
çılgınca
frantically
gürültücü
boisterous
tek başına,yardımsız
single-handedly
keyfi,plansız, sebepsiz
arbitrary
uyumlu
compatible
yanlışlıkla,kazara,istemeden unintentionally, by mistake, by accident, accidentally
inadvertently
bilerek, isteyerek, kasti on purpose, advertently, intentionally, consciously, knowingly, purposely,
deliberately
(toprak) ekili (kişi) kültürlü
cultivated
acayip,tuhaf peculiar-odd-strange- wierd- bizarre- queer- extraordinary- eccentric
outlandish
oldukça büyük
sizeable
tuzlu
savory
toynak
hoof
günün yoğun saatleri
rush hour
kekelemek stammer
stutter
sadece only
exclusively
tersine,aksine
conversely
biraz
slightly
çok, önemli ölçüde significantly-substantially-considerably
dramatically
belirgin bir biçimde,önemli derecede
markedly
sürekli ve düzenli olarak
steadily
cephane, mühimmat
ammunition
mürit devotee
disciple
tanıklık
testimony
geçim kaynağı
livelihood
pusula
compass
düşkünlük, bağımlılık
fixation
felaket,afet calamity
catastrophe
çağrışım
connotation
kefaletle kurtarmak
bail out
boğuk ses
hoarse
öğrenci
pupil
kutsal holly
sacred
doldurulmuş e.g stuffed vine leaves stuffed animals
Stuffed
havasız
stuffy
üretken e.g prolific writer
prolific
parlamak sparkle shine glitter glisten glow glare gleam
twinkle
en sonunda,sonuçta
ultimately
keyfi olarak,plansız, sebepsiz
arbitrarily
endişeli
apprehensive
ele almak, mücadele etmek
tackle
tutmak,korumak keep
retain
mide bulantısı
nausea
bırakma
cessation
barınak haven
sanctuary
kazançlı profitable
lucrative
tembel
slothful
zavallı
pathetic
ciddi
solemn
yalanlamak, çürütmek
refute
takas
barter
hatırlamak remember recollect
recall
engelli
impaired