Ekmek yerim. | I eat bread. |
İngilizce konuşacağım. | I will speak English. |
İngilizce konuşmalıyım. | I should speak English. |
Yürümeliyim. | I should walk. |
Yürüyeceğim. | I will walk. |
Okula gideceğim. | I will go to school. |
Okula gitmeliyim. | I should go to school. |
Film izleyeceğim. | I will watch a movie. |
Anneme yardım edeceğim. | I will help my mother. |
Yeni bir bilgisayar almalıyım. | I should buy a new computer. |
Birçok kitap okumalıyım. | I should read many books. |
Okula gidecek misin? | Will you go to school? |
İngilizce konuşmalı mısın? | Should you speak English? |
Arkadaşımla İngilizce konuşacağım. | I will speak English with my friend. |
Mary yarın okula gidecek. | Mary will go to school tomorrow. |
Adam havuzda yüzmeyecek. | Adam will not swim in the pool. |
Denizde yüzmeyeceğiz. | We will not swim in the sea. |
Okulda olmayacağım. | I won't be at school. |
Mutlu olacağım. | I will be happy. |
Üzgün olmayacağım. | I won't be sad. |
Survivar'da kimi destekliyorsunuz? | Who do you support in Survivar. |
Mavi takımı destekliyorum. | I support blue team. |
Hangi oyuncuyu destekliyorsun? | Which player do you support? |
Konya spor maçını izlemeye gittim. | I went to watch Konya sports match. |
Okulumun futbol sahasında hiç futbol oynamıyorum. | I never play football in my school's football field. |
Her zaman kahvaltı yaparım. | I always have breakfast. |
Bazen geç uyurum. | Sometimes, I sleep late. |
Her zaman mutluyum. | Always I am happy. |
Evime geldiğimde ellerimi yıkarım. | When I come to my house I wash my hands. |
Ankara'ya gittiğimde Anıtkabir'i ziyaret ettim. | When I went to Ankara, I visited Anıtkabir. |
Hava yağmurlu olduğunda dışarı çıkmayacağım. | When the wheather is rainy, I won't go out. |
Karlı olduğunda, bir kardan adam yapacağım. | When it is snowy, I will build a snowman. |
Beni hiç aramaz. | He never calls me. |
Umarım oturma odasına gidip Survivor'u izleyeceğim. | I hope I will go to living room and watch survivor. |