Milyoner olsaydın ne yapardın? | What would you do if you were a millionaire? |
Çok fazla para değil. | It is not so much money. |
Ortalama bir evin maliyeti bir milyon dolar. | An average house costs one million dollar. |
Güzel bir ev alabilirdim. | I could buy a nice house. |
Evini güzel bir şekilde dekore edebilirdi .. | She could decorate her home nicely.. |
Bir temizlikçi tutacaklar. | They will hire a cleaner. |
Kırsalda bir kulübe aldım. | I bought a cottage in the country. |
İkinci el bir araba istemiyorum. | I don't want a second-hand car. |
Yepyeni bir araba istiyorum. | I want a brand new car. |
Çalışmak zorundayım. | I have to work. |
Üniversitemden hoşlanıyorum. | I enjoy my university. |
İşimi bırakırdım. | I would quit my job. |
Onun için endişeleniyorum. | I worried about her. |
Moda tasarımını sevmiyorum. | I don't like fashion design. |
Birçok ekipmana ihtiyacım var. | I need many equipments. |
Çok para kazandım. | I made much money. |
Para biriktiriyorum ki böylece araba alabileyim. | I save money so that I can buy a car. |
Yılda 40.000 £ 'dan fazla kazanıyor. | She earns more than £40,000 a year. |
paranın arta kalanı | the rest of the money |
günün geri kalanı | the rest of the day |
Himalayalarda yürüyüşe çıkıyorum. | I go hiking in the Himalayas. |
Yeni ülkeleri ziyaret etmeyi çok isterim. | I would love to visit new countries. |
Tüplü dalış öğreneceğim. | I will learn scuba diving. |
Malta'ya doğru yelken açtık. | We sailed to Malta. |
Paranın geri kalanını hayır kurumuna vereceğim. | I will give the rest of the money to charity. |
Tatilde inanılmaz deneyimler yaşadım. | I had amazing experiences on holiday. |
Önemli değil. | It doesn't matter. |
Sadece rahatlamak istiyorum. | I just want to relax. |
Sana bağlı! | It is up to you! |
Böyle yaşamaya devam edemeyiz. | We can't go on living like this. |
Ehliyet almak istiyorum | I want to get a driver's license |
Giriş ücretini ödeyemedik. | We couldn't afford to pay the entrance fee. |