SEARCH
You are in browse mode. You must login to use MEMORY

   Log in to start

level: 28thDec.

Questions and Answers List

level questions: 28thDec.

QuestionAnswer
Şartlar basittir.The terms are straightforward.
Önyargının üstesinden gelmek uyumlu bir çalışma ortamı için çok önemlidir.Overcoming prejudice is crucial for a harmonious work environment.
Birçok işçi, asgari ücretin yükseltilmesinin daha iyi bir yaşam kalitesi için gerekli olduğuna inanmaktadır.Many workers believe that raising the minimum wage is essential for a better quality of life.
İnsanların olumlu değişiklikleri savunması iyi bir şey.It's good that people are advocating for positive changes.
Gündemi herkese hatırlatacağım.I'll remind everyone about the agenda.
Etkili ekip çalışması için herhangi bir önyargıyı bir kenara bırakmak.Setting aside any prejudice for effective teamwork.
Her zamankinden daha fazla yalnız kalmak istiyorum.I want to be alone more than ever.
Hiçbir şey net değil.Nothing is clear.
Güvenli ve keyifli bir egzersiz için yüksek kaliteli spor ekipmanları gereklidir.High-quality sport equipment is essential for a safe and enjoyable workout.
Lütfen eve geldiğimde yiyecek almamı hatırlat.Please remind me to buy groceries when I get home.
Dağa tırmanmak zorlu ama ödüllendirici bir deneyimdi.Climbing the mountain was a challenging but rewarding experience.
Cankurtaran yüzücüleri güçlü akıntılar konusunda uyarmak zorunda kaldı.The lifeguard had to warn swimmers about the strong currents.
O akşam yemeği hazırlıyordu, o esnada, masayı hazırlıyordu.She was preparing dinner, meanwhile, he was setting up the table.
Yaklaşan macera gezisi için heyecanlıyım.I am excited about the upcoming adventure trip.
Film çok heyecan vericiydi.The movie was so exciting.
Damat, düğün takım elbisesi içinde yakışıklı görünüyordu.The groom looked handsome in his wedding suit.
Kaderin onları bir araya getireceğine inanıyorlardı.They believed in the power of fate to bring them together.
Bir yere gitmek için tekerlekli sandalye kullanır.She uses a wheelchair to go somewhere.
Genç daha bağımsız olmak ve kendi seçimlerini yapmak istedi.The teenager wanted to be more independent and make her own choices.
Sporcular yaklaşan yarışmaya hazırlanmak için çok çalıştı.The athletes trained hard in preparation for the upcoming competition.
Profesör, teknolojideki en son gelişmeler hakkında bilgi sahibidir.The professor is well-informed about the latest advancements in technology.
Çeşitli programlama dillerinde bilgilidir.She is well-versed in various programming languages.
Bilgili dersleriyle tanınan profesör, öğrencilerini etkileyebilir.Known for his erudite lectures, the professor captivates his students.
Bu benim için motive edici.It is motivated for me.
İstikrarlı olmak başarıyı da beraberinde getirir.Being consistent brings success with it.
Şirketime minnettarım.I am grateful to my company.
Ders kitabının arkasındaki sözlük, öğrencilerin anahtar terimleri anlamalarına yardımcı olur.The glossary at the back of the textbook helps students understand key terms.
Lütfen metni sesli bir şekilde oku, böylece herkes duyabilir.Please read the passage out loud so that everyone can hear.