| ____ zaman çalışıyorum. whenever I want | İstediğim |
| Akşam ____ iş arkadaşlarımla toplantım var. | saatlerinde |
| Akşam ____ toplantım var. at eight | sekizde |
| Burası cennet ____ . like a heaven | gibi |
| ____ için Vancouver farklı bir his. for me | Benim |
| Her ___ bana farklı bir his veriyor. place | yer |
| Üzümlü’de kendimi daha iyi ___. I feel | hissediyorum |
| ____ insanları çok seviyorum. villager | Köylü |
| Burada ____ kadınlar var. weaver | dokumacı |
| Burada ____ çok kibar. Neighbours are kind. | komşular |
| ____ babası bugün gelecek. Sema’s dad | Sema’nın |
| Sema’nın babası bugün ____. will come | gelecek |
| Burada bir televizyon ____ ama çok eskiydi. | vardı |
| Eski televizyonu ____ . dumped | attık |
| Ne ____ bilmiyorum. we don’t know what to do. | yapacağız |
| Sütten peynir ____ . make | yapıyorlar |
| Çilek ____.sell | satıyorlar |
| Eşimin babası bir ____. farmer | çiftçi |
| Evimiz iki ____. floors | katlı |
| Buradan ___ çok güzel. view | manzara |
| Annem ve babam çok ____. old | yaşlı |
| Elektrik ____. (we have power again) | geldi |
| Bu mantarları ____ aldım. in the market | pazardan |
| Üzümlü’de ____ günü pazar var. Friday | Cuma |
| Bildiğim ____, Fethiye’de en büyük pazar Cuma günü. as far as I know | kadarıyla |
| Türkiye’de ____ pazarlar yöresel ürün pazarı gibi. all | bütün |
| Bu köy ____ eski? how much | ne kadar |
| Bu köy için bisiklet ___ olurdu. amazing | mükemmel |
| Motorla mantar ___ gidiyorum. to collect mushrooms | toplamaya |
| Sahil _____ biraz uzak. from Fethiye | Fethiye’den |
| Motorla bazen _____ gidiyorum. to Fethiye | Fethiye’ye |
| Şehrin tarihi merkezi ____ daha yakın. to my house | evime |
| Bu ___ bahçe ekipmanları satılıyor. in this store | dükkanda |
| Fethiye ____ daha sıcak. in summer | yazın |
| Üzümlü ile Yeşil Üzümlü aslında (in fact) aynı ___. place | yer |
| - ____ Amerika’ya gittin mi? Have you ever | Hiç |
| - ___ bu dondurmadan yedin mi? Have you ever | Hiç |
| ___ göbekli mantar yemedim. Have you ever | Hiç |
| = Burası yazın (büyük ihtimalle) çok ____. hot | sıcaktır |
| ____ yaşıyorum. in Üzümlü | Üzümlü’de |
| ____ hiç süt yok. at home | Evde |
| Öğleden sonra, ____ gideceğiz. to the market | pazara |
| ____ mantar bulmak ormanda tehlikelidir. Finding poisonous mushrooms in the forest is dangerous. | Zehirli |
| ____ bu hafta sonu ziyarete gelecek. My father-in-law will come to visit this weekend. | Kayınpederim |
| Her Cumartesi _____ ürünler pazarına gideriz. We go to the local products market every Saturday. | yöresel |
| Atça isimli bir köy ___ Bölgesi'nde bulunmaktadır. A village called Atça is located in the Aegean Region. | Ege |
| ____, barıştan daha fazla zarar verir. War causes more harm than peace. | Savaş |
| _____ başkanı, şehrin gelişiminden sorumludur. The mayor is responsible for the development of the city. | Belediye |
| Her namazını ____ kılarım. I pray at the mosque every Friday. | camide |
| ____ alışveriş yaparken çok eğleniyorum. I have a lot of fun shopping in the bazaar. | Çarşıda |
| Şehir ____ bir kafe bulalım ve kahve içelim. Let's find a café in the city center and have coffee. | merkezinde |
| ____ çıkıp yıldızları izlemek çok romantik olur. It would be very romantic to go up to the roof and watch the stars. | Çatıya |
| ___ yürümek benim için büyük bir zevktir. Walking in the forest is a great pleasure for me. | Ormanda |
| ____ fazla ağaç yok. There are not many trees in my hometown. | Memleketimde |
| _____ tatil yapmak harika bir deneyimdir. Having a holiday in the Aegean Region is a wonderful experience. | Ege Bölgesi'nde |
| Ülkemizin ____ karasal iklim hakimdir. The north of our country has a continental climate. | kuzeyinde |
| ____ gitmek için denizi takip edin. Follow the sea to go south. | Güneye |
| ____ gün doğumu manzarası muhteşemdir. The sunrise view in the east is magnificent. | Doğuda |
| ____ gün batımı izlemek romantik bir deneyimdir. Watching the sunset in the west is a romantic experience. | Batıda |
| Dün köyde yeni bir ____ keşfettim. I explored a new place. | yer |
| Köyde iftar yemeğine ____ . we went | gittik |
| İftar yemeği _____ idi. free | ücretsiz |
| Köylüler, köyle ilgili şeyleri çok iyi ____ . they know | biliyorlar |
| Köylüler ____ yardım ettiler. us | bize |
| Burada insanlar ____ besleniyorlar. healthily | sağlıklı |
| Burada turistler, ____ daha az. than Fethiye | Fethiye’den |
| ____ , Üzümlü daha az turistik. Compared to Fethiye | Fethiye’ye göre |
| Burada mantar festivali ____ . here will be held | olacak |
| Festivalde bir müzik ____ gelecek, şarkı söyleyecekler. (modern) | grubu |
| Akşamları müzik için bir ___ olacak. platform | sahne |
| Oruç tutunca midem ____. My stomach is having rest | dinleniyor |
| Çok çalıştım ve yoruldum, şimdi ____. I am having rest | dinleniyorum |
| Yarın arkadaşlar ___ mantar toplamaya gideceğiz. with | ile |
| ___ insanlar eskiden açlık yaşamış olabilir. Some people | Bazı |
| Bayram sabahında, bayram namazı için camiye ____ . you should go | gitmelisin |
| Bayram sabahında, bayram namazı ____ camiye gitmelisin. for the Feast prayer | için |
| Küçük oğlum ___ gidiyor. My little son goes to nursery. | kreşe |
| ___ bulamadık, daha sonra tekrar deneriz. We couldn't find a place, we'll try again later. | Yer |
| ___ etmek istiyorum, nasıl yardımcı olabilirim? I want to help, how can I assist? | Yardım |
| ____ beslenmek önemlidir. Eating healthy is important. | Sağlıklı |
| Müzik ____. There will be music. | olacak |
| Bu ____ tüm gün müzik oluyor. There is music all day at this festival. | festivalde |
| ____ çalıştım. I worked all day. | Tüm gün |
| Yeni bir dil ____ heyecan vericidir. Learning a new language is exciting. | öğrenmek |
| ___ çok güzel bir film izledik. Last night we watched a very nice movie. | Geçen gece |
| ____ Bayramı'nda ailemle birlikteyiz. We are together with my family on Eid al-Adha. | Kurban |
| ___ namazını camide kıldık. We performed the Eid prayer at the mosque. | Bayram |
| Sağlıklı bir vücut için egzersiz _____. You should exercise for a healthy body. | yapmalısınız |
| Müzik _____. I am listening to music. | dinliyorum |
| Çok çalıştım ve yoruldum, şimdi _____. I worked hard and got tired, now I am resting. | dinleniyorum |
| Farklı kültürleri ____ etmek çok önemlidir. Experiencing different cultures is very important. | tecrübe |
| Ormanda ____ yürüyüşü yapmayı seviyorum. I love hiking in the forest. | doğa |
| Baklava yedim, farkı şeyler ___ yedim.also | de |
| Eşim aslen ____ . (from Kars) | Karslı |
| Buraya bir kaç ay önce ____ . we came | geldik |
| Kars’a trenle gitmek ____ . would like | isterdim |
| Arkadaşlarım ____ gelecek. from Canada | Kanada’dan |
| Festival _____ hafta değildi. last week | geçen |
| Arkadaşım ____ yaşıyor. in Londom | Londra’da |
| Festival ____ hafta. next week | gelecek |
| Arkadaşımı yirmi ____ görmedim. for 20 years | yıldır |
| Arkadaşım ____ Dalaman’a uçakla gelecek. from London | Londra’dan |
| Arkadaşım benim ____ şirket kurmak istiyor. with | ile |
| Film endüstrisinden bir çok ____ biliyor. knows many people | kişiyi |
| Arkadaşım gelince, festivale ____. we will go | gideceğiz |
| Arkadaşım _____ Pazar’a kadar burada kalacak. from Thursday | Perşembe’den |
| Kayınbabam şimdi burada, ama çok ___ gidecek. very soon | yakında |
| Bayramda ____ biraz para verdim. to the kids | çocuklara |
| Komşular _____ piknik yaptık. with | ile |
| Herkes yaşlıların elini ____. kisses | öper |
| Arkadaşım gelince onu yanağından ___. I will kiss | öpeceğim |
| ____ buz hokeyi çok popüler. in Canada | Kanada’da |
| _____ buz hokeyi seviyordum. in the past | Eskiden |
| Toplam ____ Barcelona’da yaşadım. one and a half year | bir buçuk yıl |
| _____ yirmi dört yirmi beş yaşlarındaydım. those years | O zamanlar |
| Bir okulda İngilizce _____ verdim. speaking classes | konuşma dersleri |
| Çocuklarla İngilizce çalışmak çok ____ . was fun | eğlenceliydi |
| Oğlum benim gibi değil, o çok ____. quiet | sessiz |
| Daha önce ____ yaşıyordum. in Montreal | Montreal’de |
| Quebec _____ başkenti Quebec şehri. of the Quebec state | eyaletinin |
| Montreal’de ___ İngilizce ___ Fransızca konuşulur. both and | hem |
| Toronto ____ dünyanın en çok kültürlü şehridir. maybe | belki |
| Kanada’nın nüfusu ____ milyon olabilir. 39 | otuz dokuz |
| İstanbul’da bir müzisyen ile ____. I met | tanıştım |
| Vancouver’da çok ____ yaşıyor. Chinese | Çinli |
| Vancouver bir uzak doğu şehri _____. looks like | gibi görünüyor |
| ___ erken kalkarsam spor yapacağım. if | Eğer |
| Eğer erken ____ spor yapacağım. if I get up | kalkarsam |
| Barcelona maçı yüzünden ____ üzgünüm. still | hala |
| Uzun zamandır Barcelona’ya ____ . I haven’t been there for a while. | gitmedim |
| ____ sokaklar boş idi. in Barcelona | Barcelona’da |
| Barcelona’da sokaklar ____ . empty | boş idi |
| Bin dokuz ___ doksan beş yılında Barcelona’da idim. 1995 | yüz |
| Barcelona’dan sonra ____ taşındım. to Vancouver | Vancouver’a |
| Barcelona’dan önce Vancouver benim şehrim ___. was | idi |
| Üniversite’yi Kanada’da ____. studied | okudum |
| Üniversite için Amerika’da “college” ____. they say | diyorlar |
| Üniversite için Kanada’da “university” ____. it is said | diyorlar |
| Üniversitede ______ okudum. Communication Sciences | İletişim Bilimleri |
| Bu köyün ____ bir kafe var. in the center of | merkezinde |
| Köyün merkezinde bir çok ____ var. businesses | iş yeri |
| Sanat sanat ____. for the sake of | içindir |
| Bu köyde bir çok ____ var. businesses | iş yeri |
| Üzümlü gitgide ____. changes | değişiyor |
| Burada çok büyük ____ ihtiyaç yok. Very big houses are not needed here. | evlere |
| Dün benim için bir kargo ___. came | geldi |
| Kargoyu Fethiye’den ____. couldn’t get | alamadım |
| ___ aradım. I called Ali. (I searched for Ali.) | Ali’yi |
| Kargomu ___. searched for | aradım |
| Bir ____ bana dedi ki, … (a man said me that …) | adam |
| Bu ürün bize ___ 765 dolara mal oldu. in total | toplamda |
| Bu ürün bize toplamda 765 dolara ____. cost | mal oldu |
| Nasıl ____ ? How can I say? | söyleyebilirim |
| Vergiler ____ geliyor? from where | nereden |
| ____ araba, daha fazla problem demek. the more | Daha fazla |
| Her ay vergi ___. I am paying taxes. | veriyorum |
| Herkes vergi ____. should pay | ödemeli |
| En önemli vergi ___ otomobil vergisi. income | geliri |
| İnsanlar için en önemli canlı ____. plants | bitkilerdir |
| ___ bitki çok önemli. each | Her |
| Bugün _____ yürüdüm.in the forest | ormanda |
| ____ güçlü bir kadın varmış. in old times | Eski zamanlarda |
| Bu bölgede ____ olmuş. earthquake | deprem |
| Ormanda _____ yürüdüm. alone | yalnız |
| Çam kozalağı ____ . collected | topladım |
| Galiba bir tilki sesi ____. heard | duydum |
| Burada biraz sokak köpekleri ____. there are | var |
| Bir ____ Kars’ta koşuyorken sokak köpekleri gördüm. Once upon a time | defasında |
| Koşarken köpekleri görünce gergin ____. I felt | hissettim |
| Bugün Fethiye’ye ____ . I will go | gideceğim |
| Sema’nın ____ ihtiyacı var. ? glasses | gözlüğe |
| Bugün yüzmek istiyorum ama hava biraz ____. ? windy | rüzgarlı |
| Amerika’da _____ bir şeyler satın almak çok kolay. online | internetten |
| Amerika’da ___ bazen üç saatte gelebilir. package | kargo |
| Eğer Amerika’da internetten bir şey alırsam ____ gün gelebilir. next | sonraki |
| İnternetten alışveriş çok güzel ____. isn’t | değil |
| Yarın görüşmek ____. See you tomorrow | üzere |
