You are in browse mode. You must login to use MEMORY

level: 176-FV-4

Questions and Answers List

level questions: 176-FV-4

Question	Answer
Where is your favorite travel ……………….?	destination
This city has preserved its ……………….. . —Bu şehir özgünlüğünü korumuştur.	originality
Where …………….. this street belong to? — Bu sokak nereye ait?	does
They are different …………….. each other. — Bunlar birbirinden farklıdır.	from
Jewish people ………………… there. — Orada Yahudiler yaşıyordu.	used to live
When I ………………….. Istanbul, I visited a church. — İstanbul'a seyahat ettiğimde bir kiliseyi ziyaret ettim.	traveled to
No one ……………. about your religion in Istanbul. — İstanbul'da sana dinini soran yok.	asks
They said that they ………… Jewish. — Yahudi olduklarını söylediler.	are
I …………….. just bored at the dorm. — Yurtta canım sıkılmıştı.	was
There are a …………… cafes. — Birkaç kafe var.	few
I didn’t have a …………….. relationship with my roommates. — Ev arkadaşlarımla yakın bir ilişkim yoktu.	close
I was ……………….. with my decision. — Kararımdan memnun kaldım.	satisfied
I was satisfied …………… my decision. — Kararımdan memnun kaldım.	with
I don’t like ……………… people. — Meraklı insanları sevmem.	curious
I don’t like their curious ……………….. . — Meraklı tavırlarından hoşlanmıyorum.	attitude
I just ………………… my own business. — Ben sadece kendi işime baktım.	minded
I ………………. not to get close to them. — Onlara yaklaşmamayı tercih ettim.	chose
Arguments are ……………….. . — Tartışmalar kaçınılmazdır.	inevitable
I …………………… my relationship with them. — Onlarla ilişkimi yönetemedim.	couldn’t manage
I ……………. started yet. — Daha başlamadım.	haven’t
I sometimes ……………. bored. — Bazen sıkılıyorum.	get
It’s not a ………………. theater. — Sıkıcı bir tiyatro değil.	boring
It was …………………….. . — Dördümüz vardık.	four of us
We ………………….. friends. — Biz arkadaş değildik.	weren’t
It was …………… than that. — Bundan daha da kötüsü vardı.	worse
There ………………. four people in my room. — Odamda dört kişi vardı.	were
When I had a ……………….., they understood me. — Bir isteğim olduğunda beni anlıyorlardı.	request
He works …………. that company. — O, o şirkette çalışıyor.	at
I got ……………… . — Kırıldım.	offended
It’s not ………….. to do that. — Bunu yapmak olgunluk değil.	mature
She has some ………………….. friendships. — Uzun süreli dostlukları var.	long-term
I ………………… only when I’m in the class. Sadece derste olduğumda sosyalleşiyorum.	socialize
I don’t want to ……………… effort for my friendships. — Arkadaşlıklarım için çaba harcamak istemiyorum.	put
You have to ………………… your friends. — Arkadaşlarınızı tanımalısınız.	get to know
Everyone …………… like that! — Herkes böyledir!	is
It’s difficult to …………….. people. — İnsanlara güvenmek zor.	trust
He ………….. upset so much. — Çok üzülmüştü.	was
It’s a ……………. thing to do. — Çocukça bir şey bu.	childish
Do you …………….. if I open the window? — Pencereyi açmamda bir sakınca var mı?	mind
You’re not interested ………… it. — Senin bununla ilgin yok.	in
I was ………………. at home. — Evde canım sıkılmıştı.	bored
Maybe I need to search ………….. another company. — Belki başka bir şirket aramam gerekiyor.	for
They want ……………………… worker. — Deneyimli bir eleman istiyorlar.	an experienced
They won’t let me to work ………………. . — Uzaktan çalışmama izin vermiyorlar.	remotely
They wanted to ……………. me. — Beni denemek istediler.	test
There was a place …………… the park. — Parkın yakınında bir yer vardı.	near
It’s a ……………… place. — Tarihi bir yer.	historical
We visited an ancient ………………….. . — Eski bir sarayı ziyaret ettik.	palace
I wasn’t …………………… in it. — Benim ilgimi çekmedi.	interested
I wasn’t interested ………… it. — Benim ilgimi çekmedi.	in
I don’t like to deal …………… people. — İnsanlarla uğraşmayı sevmiyorum.	with
They ………………. their salaries on time. — Maaşlarını zamanında alıyorlar.	receive
I have had this habit ……………. the secondary school. — Bu alışkanlığım ortaokuldan beri var.	since
It ……………….. more horrible when you talk about it. — Konuşunca daha da korkunç geliyor.	seems
I prefer ………………….. about it. — Konuşunca daha da korkunç geliyor.	not to talk
If I were you, I ………………….. the house. (Ben olsam evden çıkmazdım.)	wouldn’t leave
The …………… is broken. (Klima bozuldu.)	air conditioner
It’s not ………………… . (Gerek yok.)	necessary
I didn’t like my job the ……….. few weeks. (Son birkaç haftadır işimi sevmiyordum.)	past
…………… with my colleagues is very important to me. (Meslektaşlarımla iletişim kurmak benim için çok önemli.)	Communicating
When I ……………… the paperwork, they talked to me. (Ben evrak işlerini yaparken benimle konuştular.)	was doing
They are …………. than me. (Onlar benden yaşlı.)	older
I can’t start the ……………… with them. (Onlarla konuşmaya başlayamıyorum.)	conversation
When I went to the park, I …………. other kids to play games. (Parka gittiğimde diğer çocuklara oyun oynamalarını söyledim.)	asked
I go one step …………… . (Bir adım öne çıkıyorum.)	forward
I wasn’t afraid to …………. my heart broken. (Kalbimin kırılmasından korkmuyordum.)	get
I ………….. aware of many things as a child. (Çocukluğumda pek çok şeyin farkında değildim.)	wasn’t
……………. they got close to me. (Bu yüzden bana yaklaştılar.)	That was why
I told them …………. my problems. (Onlara sorunlarımı anlattım.)	about
They got close to me …………… of their own benefits. (Kendi çıkarları uğruna bana yaklaştılar.)	for the sake
These two people had ……………….. opinion as you! (Bu iki kişi de seninle aynı fikirdeydi!)	the same
When you ……… bored (Sıkıldığınızda…)	are
Many people …………… this at the university. (Üniversitede bunu çok kişi yaşadı.)	experienced
They’re jealous ……….. you. (Seni kıskanıyorlar.)	of
We ………….. jealous of them. (Biz onları kıskanmıyoruz.)	aren’t
That’s how they were …………. . (Öyle yetiştirildiler.)	raised
This feels like an …………… to them. (Bu onlara bir eğlence gibi geliyor.)	entertainment
The weather is hot and …………… . (Hava sıcak ve nemli.)	humid
I feel sleepy because of the …………….. . (Nem yüzünden uykum geliyor.)	humidity
There’s a group ………. children. (Bir grup çocuk var.)	of
I watch movies very …………… . (Çok sık film izliyorum.)	often
I ………….. this movie and watch it. (Bu filmi oynuyorum ve izliyorum.)	play
I don’t understand the …………… of some words. (Bazı kelimelerin anlamını anlamıyorum.)	meaning
I listen to the podcast when I’m ……………… . (Yürürken podcast dinliyorum.)	walking
I can’t focus ………….. what they say. (Söylediklerine odaklanamıyorum.)	on
There are many ………… why I hate you. (Senden nefret etmemin birçok nedeni var.)	reasons
I watched it ………………….. . (Uzun zaman önce izlemiştim.)	a long time ago
This movie …………………. peaceful. (Bu film bana huzur veriyor.)	makes me feel
You do the same thing …………. . (Herkesle aynı şeyi yapıyorsun.)	as everyone
I ………. home at 5 PM every day. (Her gün akşam 5'te eve geliyorum.)	come
They ………… an online platform for schools. (Okullar için çevrimiçi bir platform üretiyorlar.)	produce
My nephew goes to ……………. . (Yeğenim anaokuluna gidiyor.)	kindergarten
I learn so …………. things. (Pek çok şey öğreniyorum.)	many
I can find a job ………… . (Kolayca iş bulabilirim.)	easily
……… the end of the summer, I’ll go swimming. (Yaz sonunda yüzmeye gideceğim.)	At
In the company …………. I’m spending my internship (Stajımı geçirdiğim şirkette)	where
I’m trying to improve my ………….. skills. (Teknolojik becerilerimi geliştirmeye çalışıyorum.)	technological
I think this company ……… very good. (Bu şirketin pek iyi olmadığını düşünüyorum.)	isn’t
I might have ……….. learning a new language. (Yeni bir dil öğrenmeyi düşünmüş olabilirim.)	considered/ thought of
It sometimes gets ………….. . (Bazen sıkıcı olabiliyor.)	boring
I ……………. sure about it. (Bundan emin değilim.)	am not
I used to think about ………….. . (Göç etmeyi düşünüyordum.)	immigration
I chose this ………….. because I wanted to go to a foreign country. (Yabancı bir ülkeye gitmek istediğim için bu bölümü seçtim.)	major
Something new ………….. every day. (Her gün yeni bir şey oluyor.)	happens
People ……….. used to this chaos. (İnsanlar bu kaosa alışkın.)	are
It might ………….. to me. (Bu benim de başıma gelebilir.)	happen
I ………… an apple cake. (Elmalı kek pişirdim.)	baked
I did everything said in the …………. (Tarifte söylenenlerin hepsini yaptım.)	recipe
I’m still …………….. . — Hala deniyorum.	trying
It …………………… by June. — Haziran ayına kadar bitecek.	will be over
If you don’t finish …………………… lessons, you can’t start the internship. — Derslerinizin tamamını bitirmediğiniz takdirde staja başlayamazsınız.	all of your
I haven’t recieved my university ……………….. yet. — Üniversite diplomamı henüz almadım.	degree
I …………………….. my university degree yet. — Üniversite diplomamı henüz almadım.	haven’t recieved
I was ……………….. about it. — Bunu düşünüyordum.	thinking
I will ………………… it. — Özetleyeceğim.	summarize
I can have …………………. by doing it. — Bunu yaparak bir gelir elde edebilirim.	an income
I consider it as a …………………. job. — Bunu yarı zamanlı bir iş olarak görüyorum.	part-time
I …………………… it as a part-time job. — Bunu yarı zamanlı bir iş olarak görüyorum.	consider
Turkey’s ……………….. is low in value. — Türkiye'nin para birimi değersizdir.	currency
Turkey’s currency is low in ……………… . — Türkiye'nin para birimi değersizdir.	value
I’m …………………. in this area. — Bu alanda yetenekliyim.	talented
They ………………… logos with this app. — Bu uygulama ile logo tasarlıyorlar.	design
I’ve never ……………… it before. — Daha önce hiç görmemiştim.	seen
I’m not interested ………… computer science. — Bilgisayar bilimiyle ilgilenmiyorum.	in
I just studied …………. my exams. — Ben sadece sınavlarıma çalışıyordum.	for
I ……………… if this job really suits me. — Acaba bu iş bana uygun mu?	wonder
I wonder if this job really …………….. me. — Acaba bu iş bana uygun mu?	suits
I don’t trust robots in the ………….. system. (Sağlık sistemindeki robotlara güvenmiyorum.)	healthcare
I’m ……………… the dentists. (Diş hekimlerinden korkuyorum.)	scared of
It’s really hard ……………. a car. (Bir araba almak gerçekten zor.)	to buy
You need to pay lots of …………. . (Çok fazla vergi ödemeniz gerekiyor.)	taxes
I don’t ………… upset. (Ben üzülmüyorum.)	get
____ is a profession that helps women give birth. / Ebelik, kadınların doğum yapmasına yardımcı olan bir meslektir.	Midwifery
____ to Ankara, I should see my mum. / Ankara'ya gitmeden önce annemi görmeliyim.	Before going
My friend ____ that marriage is boring. / Arkadaşım evliliğin sıkıcı olduğunu düşünüyor.	thinks
I ____ another book. / Başka bir kitap almalıydım.	should have bought
There were ____ books at the store. / Mağazada başka kitaplar vardı.	other
My friends came over ____ me. / Arkadaşlarım beni ziyaret etmek için uğradılar.	to visit
_____, this computer is too expensive to buy. / Bildiğim kadarıyla bu bilgisayar satın almak için çok pahalı.	As far as I know
I ____ buying a new computer. / Yeni bir bilgisayar almayı düşünebilirim.	might consider
Everyone ___ busy. / Herkes meşgul.	is
No one ____ in Antarctica. / Antarktika'da kimse yaşamıyor.	lives
I ___ at the university. / Üniversitedeyim.	am
I am walking ___ street 1001. / 1001 numaralı sokakta yürüyorum.	through
I am walking ____ the forest. / Ormanın içinden yürüyorum.	through
I ____ the child. / Çocuğu korkuttum.	scared
I ____ the child. / Çocuktan korktum.	was scared of
The movie was ____. / Film korkutucuydu.	scary
The movie ____ me. / Film beni korkuttu.	scared
They ____ too much attention. / Çok fazla dikkat etmediler.	didn’t pay
We participated in a ___p last weekend. / Geçen hafta sonu bir çömlek atölyesine katıldık.	pottery worksho
There is an artifact ___ clay on the display table. / Sergi masasında tamamen kil ile yapılmış bir eser var.	made entirely of
I ____ a distant city, which was quite far from my home. / Evime oldukça uzak olan bir şehre gitmek zorunda kaldım.	had to travel to
My father ___ me to the dormitory for the first time when I started university. / Üniversiteye başladığımda babam beni ilk kez yurda götürdü.	took
I ____ studying at a university in Kastamonu. / Kastamonu’da bir üniversitede okuduğuma pişmanım.	regret
I ____ this movie, but I’m not sure. / Bu filmi daha önce izlemiş olabilirim, ama emin değilim.	might have already watched
I ____ a degree in graphic design, but I chose another field. / Grafik tasarım alanında eğitim alabilirdim, ama başka bir alanı seçtim.	could have pursued
Over time, I ___ in the city and adapted to its lifestyle. / Zamanla şehirde yaşamaya alıştım ve yaşam tarzına uyum sağladım.	got used to living
Before university, I ___ in İzmir, and I miss it sometimes. / Üniversiteden önce İzmir’de yaşıyordum ve bazen özlüyorum.	used to live
The lecturers at our university ___ us much or in an effective manner. / Üniversitedeki hocalarımız bize ne çok şey öğrettiler ne de etkili bir şekilde.	didn’t teach
One of my teachers ____ in networking and gave insightful lectures. / Öğretmenlerimden biri ağ yönetimi konusunda uzmanlaşmıştı ve faydalı dersler verdi.	specialized
He also demonstrated ___ basic video games. / Ayrıca basit video oyunları yapmayı da gösterdi.	how to create
Some of my other teachers were in similar positions ___. / Diğer öğretmenlerimden bazıları da onunla benzer pozisyonlardaydı.	as him
Staying in the dormitory ___to become a more patient person. / Yurtta kalmak beni daha sabırlı bir insan yaptı.	taught me
I wasn’t particularly ____ computer technology during high school. / Lise boyunca bilgisayar teknolojisine özel bir ilgim yoktu.	interested in
I feel like I need ____ to take bigger steps in life. / Hayatta daha büyük adımlar atmak için daha fazla cesarete ihtiyacım olduğunu hissediyorum.	more courage
If I had a close friend ____, I’d feel more confident about moving there. / Yurtdışında yaşayan bir arkadaşım olsaydı, oraya taşınma konusunda daha güvende hissederdim.	living abroad
People in the Photoshop business often ____ in US dollars. / Photoshop işiyle uğraşanlar genellikle Amerikan doları ile ödeme alıyor.	get paid
Civil engineers ____ construct buildings until they graduate. / İnşaat mühendisleri, mezun olmadan önce bina yapamazlar.	are not allowed to
He said I should use dental ___. / Diş ipi kullanmam gerektiğini söyledi.	floss
I have a ___ in my tooth. / Dişimde bir çürük var.	cavity
In this dental clinic, patients ___ to by intern students. / Bu diş kliniğinde hastalar stajyer öğrenciler tarafından ilgileniliyor.	are attended
He couldn’t have done this, so he ____ the other one. / Bunu yapamamış, bu yüzden diğerini çözdü.	fixed
I have been waiting for this problem ____ for one year. / Bu sorunun çözülmesini bir yıldır bekliyorum.	to be solved
Some people's faces ___ because of dental problems. / Bazı insanların yüzü diş problemleri nedeniyle şişiyor.	swell
It has so many things ___ genetics. / Bunun genetikle çok ilgisi var.	to do with
I have a close friend _____ from the faculty of dentistry. / Diş hekimliği fakültesinden yeni mezun olan yakın bir arkadaşım var.	who has just graduated
I am afraid of getting a ____ treatment. / Kanal tedavisi yaptırmaktan korkuyorum.	root canal
Getting a dental ____ was enough for me. / Diş dolgusu yaptırmak benim için yeterliydi.	filling
I ____ it. / Bunun hakkında duydum.	have heard about
They injected my ____. / Damaklarıma enjeksiyon yaptılar.	palate
It wasn’t like ____. / Korktuğum gibi olmadı.	I feared
I need to ____ my new rules in my life better. / Hayatımdaki yeni kurallara daha iyi uymam gerekiyor.	comply with
I don’t ____ about the companies where I might do internships. / Staj yapabileceğim şirketler hakkında araştırma yapmıyorum.	do research
I compared it with the company ___ I had done my previous internship. / Önceki staj yaptığım şirketle karşılaştırdım.	where
I didn’t want to ___ them. / Onları rahatsız etmek istemedim.	disturb
I ____ them for many years. / Onları yıllardır görmedim.	haven’t seen
When I ___ about something, I remind myself that I am still young. / Bir şeye üzüldüğümde kendime hâlâ genç olduğumu hatırlatırım.	get upset