Sana bir hikaye anlatacağım. | I will tell you a story. |
Sonia onun yeni oyununu denemeye karar verdi. | Sonia decided to try her new game. |
O bilgisayarını açtı. | She switched on the computer. |
O ekrana baktı. | She looked at the screen. |
O bir kurtla karşılaştı. | She met a wolf. |
Sonia simgeye tıkladı. | Sonia clicked on the icon. |
Eski dinazor kemikleri bulmak zorundayız. | We have to find old dinosaur bones. |
Şimdi dinazora dikkat et. | Now, watch out for the dinosaur! |
Aniden arkalarında bir gürültü duydular. | Suddenly they heard a noise behind them. |
Dinazor daha da yaklaşıyordu. | The dinosaur was getting closer. |
Kırmızı başlıklı kız eve vardı. | She arrived at the house. |
Yeni bir oyuna sahipti. | She had a new game. |
Kırmızı başlıklı kız annesi ile ormanda yaşadı. | Little Red Riding Hood lived in a wood with her mother. |
Sonia simgeye dokundu. | Sonia touched the icon. |
Farklı bir oyun oynayacağım. | I will play a different game. |
-dedi kurt. | said the wolf. |
Oyun biter. | The game is over! |
Kurt büyük annenin evine koştu. | The wolf ran to Granny’s house. |
Babam yeşil gözlere sahip. | My dad has green eyes. |
Ben de yeşil gözlere sahibim. | I have green eyes too. |
Sabah ablam için kahvaltı hazırlayacağım.(prepare) | I will prepare a breakfast for my sister. |
Bir gün, büyük annesini ziyarete gitti. | One day, she went to visit her granny. |
Yarın ablam benim için kahvaltı hazırlayacak. | My sister will prepare a breakfast for me tomorrow. |
Ben bir öğretmen değilim. | I am not a teacher. |
Ben öğrencilere öğretmem. | I don’t teach students. |
O kurta baktı. | She looked at the wolf. |
Bazen Kahvaltımı okulda yaparım. | Sometimes I have breakfast in the school. |
Farklı çikolata yemek isterim. | I want to eat a different chocolate. |
Sonia’nın doğum günüydü. | It was Sonia’s birthday. |
Markette yeşil elma seçerim. | I choose green apple in the supermarket. |
-dedi Kırmızı Başlıklı Kız. | said the little girl. |
Çizgi film izlemek sıkıcı. | Watching cartoon is boring. |
Havuzda yüzmek sıkıcı değil. | Swimming in the pool is not boring. |
Çikolata yemek çok eğlenceli. | Eating chocolate is enjoyable. |
Onun saçı siyah ve gri. | His hair is black and grey. |