"Akıllı telefonumun" şarjı bitti. | My smartphone is out of battery. |
Onu mutfakta "telefonda konuşurken" duydum. | I heard him talking on the phone in the kitchen. |
"Mesajlaşmak", iletişim kurmanın hızlı bir yoludur. | Texting is a quick way to communicate. |
Büyükanneme bir "mektup yazacağım". | I will write a letter to my grandmother. |
Doktorla "yeni bir randevu ayarlamam" gerekiyor. | I need to arrange a new appointment with the doctor. |
Toplantı için "yeni bir tarih ayarlayalım". | Let’s arrange a new date for the meeting. |
Gelecek hafta için bir "randevu isteyebilir miyim?" | Can I ask for an appointment for next week? |
Hava durumu nedeniyle bir "planı değiştirmek" zorunda kaldık. | We had to change a plan due to the weather. |
Bu proje için arkadaşımdan "yardım alacağım". | I’ll get help from my friend with this project. |
O, yarın iş için bir "görüşme yapacak". | She will have an interview for the job tomorrow. |
Bir değişiklik olursa lütfen beni "bilgilendir". | Please inform me if there are any changes. |
Hafta sonu için bir "plan yapalım". | Let’s make a plan for the weekend. |
Problemi öğretmenine "anlatmalısın". | You should tell a problem to your teacher. |
Lütfen bunu tekrar "açıklayabilir misin"? | Can you explain it again, please? |
Soruna en kısa sürede "cevap vereceğim". | I will answer your question as soon as possible. |
Yarın bir toplantı için "müsait misin?" | Are you available for a meeting tomorrow? |
Medya "hesabını" düzenli olarak kontrol etmeyi unutma. | Don’t forget to check your account regularly. |
Destek için "çağrı merkezini" arayabilirsin. | You can call the call center for support. |
"Arayan kişi" sana bir mesaj bıraktı. | The caller left a message for you. |
Seni müdüre "bağlayayım". | Let me connect you to the manager. |