| Uyandığımda dişlerimi fırçalarım. | When I wake up, I brush my teeth. |
| O ders çalışırken müzik dinler. | When she studies, she listens to music. |
| Okula gittiklerinde otobüse binerler. | When they go to school, they take the bus. |
| Güneş doğduğunda kuşlar şarkı söylemeye başlar. | When the sun rises, birds start singing. |
| Çok hızlı yediğinde miden ağrır. | When you eat too fast, you get a stomachache. |
| Çocukken dışarıda çok oynardım. | When I was a child, I played outside a lot. |
| O vardığında yemeğe başladık. | When she arrived, we started dinner. |
| Bizi ziyaret ettiklerinde onlara şehri gezdirdik. | When they visited us, we showed them the city. |
| O aradığında ben uyuyordum. | When he called, I was sleeping. |
| Film bittiğinde herkes alkışladı. | When the movie ended, everyone clapped. |
| İşimi bitirdiğimde seni arayacağım. | When I finish my work, I will call you. |
| O vardığında toplantıya başlayacağız. | When she arrives, we will start the meeting. |
| 18 yaşına geldiğinde ehliyet alabilirsin. | When you turn 18, you can get a driver's license. |
| Tatile gittiklerinde birçok fotoğraf çekecekler. | When they go on vacation, they will take many photos. |
| Güneş battığında kamp ateşi yakacağız. | When the sun sets, we will light a campfire. |
| Seni yarın gördüğümde sana kitabı vereceğim. | When I see you tomorrow, I will give you the book. |
| Yağmur yağdığında sokaklar ıslanır. | When it rains, the streets get wet. |
| O gençken okumayı çok severdi. | When she was young, she loved reading. |
| Tanıştığımızda en iyi arkadaş olduk. | When we met, we became best friends. |
| Zil çaldığında öğrenciler sınıfa girer. | When the bell rings, students enter the class. |
