| Ben gelince, o uyudu. | When I came, she slept. |
| Yağmur yağınca, içerideyiz. | When it rains, we’re inside. |
| O yorulunca, kızar. | When he’s tired, he gets mad. |
| O sevinince, şarkı söyler. | When she’s happy, she sings. |
| Telefon çalınca, korkarım. | When the phone rings, I’m scared. |
| Güneş batınca, hava soğur. | When the sun sets, it gets cold. |
| Yağmur yağdığında, evde kalırım. | When it rains, I stay home. |
| Aç olduğumda, yemek yerim. | When I am hungry, I eat. |
| Yorgun olduğumda, uyurum. | When I am tired, I sleep. |
| Ders bittiğinde, eve gideriz. | When the class is over, we go home. |
| Yağmur yağdığında, şemsiye alacağım. | When it rains, I will take an umbrella. |
| Aç olduğumda, yemek yiyeceğim. | When I am hungry, I will eat. |
| Yorgun olduğumda, uyuyacağım. | When I am tired, I will sleep. |
| Ders bittiğinde, eve gideceğiz. | When the class is over, we will go home. |
| Güneş battığında, hava soğuyacak. | When the sun sets, it will get cold. |
| Sınavı bitirdiğimde, kutlayacağım. | When I finish the exam, I will celebrate. |
| Telefon çaldığında, cevaplayacağım. | When the phone rings, I will answer it. |
| Susadığımda, su içeceğim. | When I am thirsty, I will drink water. |
| Hafta sonu olduğunda, dinleneceğim. | When it is the weekend, I will relax. |
| Zamanım olduğunda, seni ziyaret edeceğim. | When I have time, I will visit you. |
| Yağmur yağdığında, içeri girdim. | When it rained, I went inside. |
| Aç olduğumda, yemek yedim. | When I was hungry, I ate. |
| Yorgun olduğumda, uyudum. | When I was tired, I slept. |
| Ders bittiğinde, eve gittik. | When the class was over, we went home. |
| Güneş battığında, hava karardı. | When the sun set, it got dark. |
| Telefon çaldığında, cevap verdim. | When the phone rang, I answered it. |
| Susadığımda, su içtim. | When I was thirsty, I drank water. |
| Işıkları kapattığımda, uyudum. | When I turned off the lights, I went to sleep. |
| Öğretmen sınıfa girdiğinde, ayağa kalktık. | When the teacher entered the classroom, we stood up. |
| Kapı çaldığında, açtım. | When the doorbell rang, I opened it. |
