Televizyon izlemiyorum. | I am not watching TV. |
Kahve içmiyoruz. | We are not drinking coffee. |
Telefonda konuşmuyorum. | I am not speaking on the phone. |
Ayşe bitkileri sulamıyor. | Ayşe is not watering the plants. |
Onun evi büyük. | His house is big. |
Arabası siyah. | His car is black. |
Karısı Ayşe. | His wife is Ayşe. |
Telefonu eski. | His phone is old. |
Antalya'ya gittim. | I went to Antalya. |
Geçen yıl Antalya'ya gittiğimde... | When I went to Antalya last year, ... |
Başladım. | I started. |
Uyumaya başladım. | I started to sleep. |
Dün sinemaya gittim. | I went to the cinema yesterday. |
İngilizce konuşuyoruz. | We are speaking English. |
Uçacağız. | We will fly. |
Daha fazla ağaç dikmeliyim. | I should plant more trees. |
Almanca konuşmuyorum. | I am not speaking German. |
Japonca konuşmuyorum. | I am not speaking Japanese. |
Piyano çalmak isterim. | I want to play the piano. |
I don't want to study. | Ders çalışmak istemem. |
My mum doesn't want to cook. | Annem yemek yapmak istemez. |
I like cooking. | yemek yapmayı severim. |
We like studying English. | İngilizce çalışmayı severiz. |
At school, I started to study. | Okulda ders çalışmaya başladım. |
I started to learn English. | İngilizce öğrenmeye başladım. |
I like having breakfast. | Kahvaltı yapmayı severim. |
We are good at running. | Koşma konusunda iyiyiz. |
Let's talk about speaking English. | İngilizce konuşma hakkında konuşalım. |
Thanks for helping me. | Bana yardım ettiğin için teşekkürler. |
I am interested in helping people. | İnsanlara yardım etmeye ilgiliyim. |
She enjoys swimming in the pool. | Havuzda yüzmekten hoşlanıyor. |
They like playing soccer in the park. | Parkta futbol oynamayı seviyorlar. |
I don't mind helping with the chores. | Ev işlerine yardım etmek benim için problem değil. |
He is good at singing songs. | Şarkı söyleme konusunda iyidir. |
We appreciate your coming to the party. | Partiye gelmenizi takdir ediyoruz. |
I want to visit the museum this weekend. | Bu haftasonu müzeyi ziyaret etmek isterim. |
They plan to study abroad next year. | Gelecek yıl yurtdışında eğitim almayı planlıyorlar. |
She needs to buy some groceries for dinner. | Akşam yemeği için biraz yiyecek alması gerekiyor. |
We decided to go for a walk in the evening. | Akşam yürüyüşe çıkmaya karar verdik. |
He hopes to find a new job soon. | Yakında yeni bir iş bulmayı umuyor. |