Asım's English
🇹🇷 » 🇬🇧
Learn English From Turkish
Learn English From Turkish
Practice Known Questions
Stay up to date with your due questions
Complete 5 questions to enable practice
Exams
Exam: Test your skills
Test your skills in exam mode
Learn New Questions
Popular in this course
Learn with flashcards
Manual Mode [BETA]
The course owner has not enabled manual mode
Asım's English - Leaderboard
You may also like
You may also like:
Asım's English - Details
Levels:
Questions:
1392 questions
🇹🇷 | 🇬🇧 |
Orada Bir nehir yok. | There isn't a river. |
Ben dans etmeyi severim. | I like dancing. |
Ali'nin kedisi yaşlı. | Ali's cat is old. |
Evime geldiğimde ... | When I come to my house, ... |
Sonra görüşürüz | See you later. |
Sana yardım edebilirim. | I can help you. |
Hayvanat bahçesinde hayvanlar var. | There are animals in the zoo. |
Evler var. | There are houses. |
Bir yılan yok. | There isn't a snake. |
Evde bir yılan yok. | There isn't a snake in the house. |
Çatıda bir kuş var. | There is a bird on the roof. |
Çantada telefon yok. | There isn't a phone in the bag. |
Elmalar var. | There are apples. |
Ağaçlarda elmalar yok. | There are'nt apples on the trees. |
Okulda bir öğrenci yok. | There isn't a student in the school. |
Bir orman var. | There is a forest. |
Bir bahçe yok. | There isn't a garden. |
Ailemi severim. | I like my family. |
Kardeşlerimi severim. | I like my siblings. |
Şehrimi severim. | I like my city. |
Trafik sıkışıklığını sevmem. | I don't like traffic jam. |
Şarkılar anlamlı değil. | The songs are not meaningfull. |
Bisikletler var. | There are bicycles. |
Öğrenciler yok. | There aren't students. |
Karpuzlar yok. | There aren't watermelons. |
Köyler yok. | There aren't villages. |
Bir çok pencere var. | There are a lot of windows. |
Bir heykel var. | There is a sculpture. |
Bir şelale var. | There is a waterfall. |
Orada Bir nehir yok. | There isn't a river. |
Orada Köyler var mı? | Are there villages. |
Köyde inekler var mı? | Are there cows in the village. |
Alışveriş merkezinde insanlar var mı? | Are there people in the mall. |
Havuzda yüzmeyi severim. | I like swimming in the pool. |
Dondurma yemeyi severim. | I like eating icecream. |
Film izlemeyi severim. | I like watching movies. |
Ödev yapmayı sevmem. | I don't like doing homework. |
O Bisiklete binmeyi sevmez. | She doesn't like riding a bike. |
Seyahat etmeyi sever. | She likes travelling. |
Müzeleri ziyaret etmeyi sever. | She likes visting Museums. |
Tatile gitmeyi severiz. | We like going on holiday. |
Yüzebilirim. | I can swim. |
Uçamam. | I can't fly. |
İngilizce konuşabilirim. | I can speak English. |
Türkçe konuşabilirim. | I can speak Turkish. |
Yürüyebilirim. | I can walk. |
Arapça konuşamam. | I can't speak Arabic. |
Atlayamam. | I can't jump. |
Acı biber yiyebilirim. | I can eat chilly pepper. |
Kuşları görebiliyor musun? | Can you see the birds? |
Beni duyabiliyor musun? | Can you hear me? |
KUşları görebilirim. | I can see the birds. |
Kuşum uçamaz. | My bird can't fly. |
Ben öğrenciydim. | I was a student. |
Ben bir çocuktum. | I was a child. |
Zengindiler. | They were rich. |
Onlar bizim arkadaşlarımızdı. | They were our friends. |
Meşguldüm. | I was busy. |
Uykuluydum. | I was sleepy. |
İstanbul'daydık. | We were in İstanbul. |
Biz meşguldük. | We were busy. |
Ben doktor olacağım. | I will be a doctor. |
Mutlu olacaklar. | They will be happy. |
Mutlu değildi. | She wasn't happy. |
Ali çok uzundu. | Ali was very tall. |
Ayşe çok uzun değildi. | Ayşe wasn't very tall. |
Bizimle birlikteydiler. | They were with us. |
Ali ve Veli arkadaştı. | Ali and Veli were friends. |
Ali ve Veli arkadaş değildi. | Ali and Veli weren't friends. |
Annem evdeydi. | My mom was at home. |
Babam Londra'da değildi. | My dad wasn't in London. |
İngilizce konuşuyorum. Çince konuşmuyorum. | I am speaking English. I am not speaking Chinese. |
Şimdi havuzda yüzüyoruz. | Now, we are swimming in the pool. |
Kız kardeşim uyuyor. | My sister is sleeping. |
Kız kardeşim uyuyor. | My sister is sleeping. |
Bahçede yürüyorum. | I am walking in the garden. |
Ali satranç oynuyor. | Ali is playing chess. |
Ayşe ip atlıyor. | Ayşe is skipping rope. |
Babam beni arıyor. | My father is calling me. |
Akşam yemeği yiyoruz. | We are having dinner. |
Markete gidiyorum. | I am going to the market. |
Ayşe uyumuyor. | Ayşe is not sleeping. |
Almanca konuşmuyoruz. | We are not speaking German. |
Ali parkta yürüyor. | Ali is walking in the park. |
TV izlemiyoruz. | We are not watching TV. |
Veli sigara içmiyor. | Veli is not smoking. |
Mary denizde yüzmüyor. | Mary is not swimming in the sea. |
Paul havuzda yüzmüyor. | Paul is not swimming in the pool. |
Giyinirim. | I get dressed. |
Öğle yemeği yemedim. | I didn't eat lunch. |
Dışarı çıkmadım. | I didn't go out. |
Bir sürü arkadaşa sahibim. | I have many friends. |
Pazar günü okula gitmedim. | I didn't go to school on Sunday. |
Dün uyumadım. | I didn't sleep yesterday. |
Dün dışarı çıkmadım. | I didn't go out yesterday. |
Dün Hamburger yemedim. | I didn't eat hamburger yesterday. |
Geçen hafta bir film izlemedim. | I didn't watch a movie last week. |
Dün futbol oynamadım. | I didn't play football yesterday. |
Geçen hafta parkta yürümedik. | We didn't walk in the park last week. |
Salı günü parka gitmedik. | We didn't go to park on Tuesday. |