EmelDemir's Vocabulary
🇬🇧 » 🇹🇷
Learn Turkish From English
Learn Turkish From English
Practice Known Questions
Stay up to date with your due questions
Complete 5 questions to enable practice
Exams
Exam: Test your skills
Test your skills in exam mode
Learn New Questions
Manual Mode [BETA]
The course owner has not enabled manual mode
EmelDemir's Vocabulary - Leaderboard
EmelDemir's Vocabulary - Details
Levels:
Questions:
238 questions
🇬🇧 | 🇹🇷 |
Sample question | Örnek soru |
I can speak English. | İngilizce konuşabilirim. |
Let's speak English. | İngilizce konuşalım. |
Let's eat something. | Hadi bir şeyler yiyelim. |
Are you ready? | Hazır mısın? |
He is in 6th grade | 6. sınıfta |
I wonder | Merak ediyorum |
Shopping center is crowded | Alışveriş merkezi kalabalık |
Constantly | Sürekli |
Fish smells bad | Balık kötü kokar |
Can you understand me? | Beni anlayabiliyor musun? |
Please move on. | Lütfen devam edin. |
Please repeat. | Lütfen tekrarlayın. |
I will cook a cake. | Bir pasta pişireceğim. |
I will cook muffin. | Ben kek pişireceğim. |
My daughter likes to eat pasta. | Kızım makarna yemeyi seviyor. |
In my free time | Boş zamanlarımda |
I must read a lot. | Çok okumalıyım. |
Every time I cry, I get stronger. | Her ağladığımda daha da güçleniyorum. |
I was born in Ankara. | Ankara'da doğdum. |
I got married when I was twenty-four. | Yirmi dört yaşındayken evlendim. |
He was appointed to public schools. | Devlet okullarına atandı. |
The city center | Şehir merkezi |
I get mad at Yazgül. | Yazgül'e kızıyorum. |
We are neighbours. | Biz komşuyuz. |
Our houses are opposite each other. | Evlerimiz karşılıklı. |
Sometimes | Bazen |
Sometimes we visit our grandma. | Bazen büyükannemizi ziyaret ediyoruz. |
My daughter came into my room. | Kızım odama geldi. |
Generally, usually | Genellikle, genellikle |
We will visit historical places. | Tarihi yerleri ziyaret edeceğiz. |
I can't form long sentences. | Uzun cümleler kuramıyorum. |
Notice period for dismissal | Işten çıkarma için ihbar süresi |
TEAR | Gözyaşı |
Gürsü district | Gürsü ilçesi |
I'm worried about my daughter. | Kızım için endişeleniyorum. |
We have bought the tickets. | Biletleri satın aldık. - satın almış durumdayız |
I hope we enjoy our time in İstanbul. | Umarım İstanbul'daki zamanımızın tadını çıkarırız. |
Their kids are very energetic. | Çocukları çok enerjik. |
I'm going to have my lesson first. | Önce dersimi alacağım. |
Now, I am speaking German. | Şimdi Almanca konuşuyorum. |
I might play chess. | Satranç oynayabilirim. |
Even my little daughter | Küçük kızım bile |
We want to lose weight | Kilo vermek istiyoruz |
House rents | Ev kiraları |
We will be come back on Monday | Pazartesi günü tekrar geleceğiz |
TEAR | Gözyaşı |
People pray at Balıklıgöl. | İnsanlar Balıklıgöl'de dua ediyor. |
Because of them | Onlar yüzünden |
I prepare dinner for my kids. | Çocuklarım için akşam yemeği hazırlıyorum. |
I don't like meat too much. | Eti çok fazla sevmiyorum. |
I buy oranges from the shopping center. | Alışveriş merkezinden portakal alıyorum. |
Humid | Nemli |
Solve question | Soruyu çözmek |
Is your home close to the sea? | Eviniz denize yakın mı? |
Sometimes, mum brings milk to sell to the neighbours. | Bazen annem komşularına satmak için süt getirir. |
For the rest of the holiday | Tatilin geri kalanı için |
He is curious about coding. | Kodlamaya meraklıdır. |
He learned coding a little bit last year. | Geçen yıl biraz kodlama öğrendi. |
Calm down | Sakin ol |
I will try to do so. | Bunu yapmaya çalışacağım. |
By the way | Bu arada |
So, they can eat some vegetables. | Böylece, bazı sebzeleri yiyebilirler. |
City center is far from here. | Şehir merkezi buradan uzak. |
I don't prefer going to the city center. | Şehir merkezine gitmeyi tercih etmiyorum. |
We have a summer house. | Yazlığımız var. |
Our house is on a hill. | Evimiz bir tepede. |
Motto | Slogan |
I only share things sometimes. | Sadece bazen bir şeyler paylaşırım. |
Most of the private schools | Özel okulların çoğu |
Fifteenth | On beşinci |
Nonsense | Saçmalık |
I know how to use a computer. | Bilgisayarı nasıl kullanacağımı biliyorum. |
At the end of August | Ağustos sonunda |
Nutritionist | Diyetisyen |
I am very disciplined. | Çok disiplinliyim. |
I want the same things for my students. | Ben de öğrencilerim için aynı şeyleri istiyorum. |
I don't have time to sit. | Oturacak zamanım yok. |
I don't have time to eat. | Yemek yemek için zamanım yok. |
I don't have time to read books. | Benim okumak için zamanım yok. |
They don't study enough. | Yeterince çalışmıyorlar. |
I want you to sleep. | Uyumanı istiyorum. |
I want you to come. | Gelmeni istiyorum. |
I want MY BROTHER to run. | Kardeşimin koşmasını istiyorum. |
What do you want ME to do? | Benden ne yapmamı istersiniz? |
What do you want MY FATHER to do? | Babamın ne yapmasını istiyorsun? |
We don’t want her to watch Elsa. | Elsa'yı izlemesini istemiyoruz. |
They wanted ME to submit my paperwork. | Evraklarımı göndermemi istediler. |
They wanted ALİ to submit his paperwork. | Aliden'ın evraklarını göndermesini istediler. |
I want my students to read books. | Öğrencilerimin kitap okumasını istiyorum. |
I want my students to learn many things. | Öğrencilerimin birçok şey öğrenmesini istiyorum. |
Please read a lot. | Lütfen çok okuyun. |
Some students listen to me. | Bazı öğrenciler beni dinler. |
In short, ... | Kısacası, ... |
Today's children | Günümüzün çocukları |
The students who read a lot win. | Çok okuyan öğrenciler kazanır. |
Sometimes I advise them book names. | Bazen onlara kitap isimlerini tavsiye ederim. |
Sometimes, they don't return my book. | Bazen, kitabımı iade etmiyorlar. |
Most of the students are afraid of me. | Öğrencilerin çoğu benden korkuyor. |
Their families trust us. | Aileleri bize güveniyorlar. |