Nurgül's Vocabulary
🇹🇷 » 🇬🇧
Learn English From Turkish
Learn English From Turkish
Practice Known Questions
Stay up to date with your due questions
Complete 5 questions to enable practice
Exams
Exam: Test your skills
Test your skills in exam mode
Learn New Questions
Manual Mode [BETA]
The course owner has not enabled manual mode
Nurgül's Vocabulary - Leaderboard
Nurgül's Vocabulary - Details
Levels:
Questions:
479 questions
🇹🇷 | 🇬🇧 |
Özellikle, tam olarak | Specifically |
Olmak | To be |
Ikinci kat | The second floor |
Kapı üretim fabrikası | Door production factory |
Mimar olarak | As an architect |
Dış ticaret | Foreign trade |
Bir şeyle uğraşmak | To deal with something |
Zaten | Already |
Uygun fiyatlı | Affordable |
Odaklanmak | To focus on |
Babalık | Fatherhood |
Emekli oldu. | He is retired. |
Ilişki | Relationship |
Huzur içinde yat! | Rest in Peace! |
Pazarlama Müdürü | Marketing manager |
Misafirler bölgesi | Guests area |
Muhasebeci odası | Accountant's room |
Sorumluluk | Responsibility |
Aşılı insanlar | People with vaccines |
O size kalmış! | It's up to you! |
Inşaat gereçleri | Construction utensils |
Haftada bir kez | Once a week |
Bilmece | Riddle |
Aslında | In fact |
Bir şey yapmaya devam etmek | To continue doing something |
Korkutucu | Scary |
Göl kenarına hiç **gitmedik**. | We have never **been** to the lake side. |
Yakın | Close |
Birini tedavi etmek | To treat someone |
Hala | Still |
Acil Durum | Emergency |
Günümüzde | Nowadays |
Böbrek | Kidney |
Randevu | Appointment |
Bir şeyi ciddiye almak | To take something seriously |
Perakende satıcı | Retail dealer |
Dolandırıcılar | Fraudsters |
Ihraç etmek | To export |
Ben hazırım. | I'm ready |
Onlardan biri | One of them |
Bunlardan ikisi | Two of them |
Benim meslektaşlarım | My colleagues |
Ikinci sınıf | Second grade |
Kendimi iyi hissettiriyor. | It makes me feel good |
Ekşi | Sour |
Marul | Lettuce |
Roka | Rucola |
Sanki filmdeymişsin gibi. | It feels like you are in the movie |
Iğnelerden korkmak | Scared of needles |
Daha hafif | Lighter |
Pilav | Rice |
Bir şeyin bitmesi | To run out of something |
Olmak | To be |
Iyi - daha iyi - en iyisi | Good - better the best |
Kötü - daha kötü - en kötüsü | Bad - worse- the worst |
Uygun fiyat, makul fiyat | Suitable price |
Dayanıklı bir kapı | A durable door |
Sürdürülebilir enerji | Sustainable energy |
Seri üretim, toplu üretim | Mass production |
Hammadde ithal etmek | To import raw materials |
Inşaat | Construction |
Bileşik model | Composite model |
Bir teklif istemek | To request an offer |
Standart olmayan boyut | Non-standart size |
Kurumsal | Corporate |
HQ - Karargah, Genel Müdürlük, Genel Merkez | HQ - Headquarters |
İK - İnsan Kaynakları | HR - Human Resources |
Ahşap kapı imal etmek | To manufacture wooden doors |
10 yıllık üretim tecrübesi | 10 years of production experience |
Birine hizmet etmek | To serve someone |
Değerli müşterilerimiz | Our valued customers |
Size hizmet etmekten gurur duyuyoruz. | We are proud to serve you. |
Bir şey aramak | To look for something |
Haplar | Pills |
Tam olarak | Exactly |
Büyülü | Magical |
Yaşanabilir şehir | Livable city |
Yalnız korkuyorum. | I am scared alone |
Yalnızlık korkusu | Monophobia |
Toplamak | Collect |
Yabancı | Stranger |
Ev işleri | Chores |
Yerleri silmek | Wipe the floors |
Cilt bakımı | Skin care |
Kurye | Courier |
Artıları ve eksileri | Pros and cons |
Boş zaman | Leisure time |
Ayarlamak | To adjust |
Sigorta | Insurance |
Belirli | Specific |
Yol parası | Fare |
Dinlenmek | To rest |
Milletvekili | Parliamentarian |
Kavuşmak | Meet |
Dilini dışarı çıkarmış | He has his tongue out |
Müdür | Manager |
Şirket sahibi | Company owner |
Uzaktan çalışmak | To work remotely |