Selen Öztürk's English Memory Set
🇹🇷 » 🇬🇧
Learn English From Turkish
Learn English From Turkish
Practice Known Questions
Stay up to date with your due questions
Complete 5 questions to enable practice
Exams
Exam: Test your skills
Test your skills in exam mode
Learn New Questions
Manual Mode [BETA]
The course owner has not enabled manual mode
Other available modes
Learn with flashcards
Selen Öztürk's English Memory Set - Leaderboard
You may also like
You may also like:
Selen Öztürk's English Memory Set - Details
Levels:
Questions:
127 questions
🇹🇷 | 🇬🇧 |
Kulağımla duyabilirim. | I can hear with my ear |
Ben bir öğrenciyim. | I am a student. |
Okula giderim. | I go to school. |
Bir kediye sahibim. | I have a cat. |
Bir arabaya sahip değilim. | I don't have a car. |
Nevşehir'de yaşarım. | I live in Nevşehir. |
-UYURUM. | I SLEEP |
- ABLAMLA UYURUM. | I SLEEP WITH MY SISTER |
- ABLAMLA YATAK ODADA UYURUM. | I SLEEP WITH MY SISTER IN THE BEDROOM |
- OYNARIM | I PLAY |
- ARKADAŞLARIMLA OYNARIM. | I PLAY WITH MY FRIENDS |
- ARKADAŞLARIMLA PARKTA OYNARIM. | I PLAY WITH MY FRIENDS IN THE PARK |
- ÖDEV YAPARIM. | I DO HOMEWORK |
- ANNEMLE ÖDEV YAPARIM | I DO HOMEWORK WITH MY MOM |
- ANNEMLE OTURMA ODASINDA ÖDEV YAPARIM | I DO HOMEWORK WITH MY MOM IN THE LIVINGROOM |
- BARBIE OYNARIM | I PLAY BARBIES |
- ARKADAŞLARIMLA BARBIE OYNARIM | I PLAY BARBIES WITH MY FRIENDS |
- ARKADAŞLARIMLA PARKTA BARBIE OYNARIM | I PLAY BARBIES WITH MY FRIENDS IN THE PARK |
- ÖĞRETMENİMİ DİNLERİM | I LSTEN TO MY TEACHER |
- ARKADAŞLARIMLA ÖĞRETMENİMİ DİNLERİM | I LISTEN TO MY TEACHER WITH MY FRIENDS |
- ARKADAŞLARIMLA OKULDA ÖĞRETMENİMİ DİNLERİM | I LISTEN TO MY TEACHER WITH MY FRIENDS IN THE SCHOOL |
- YUMURTA YERİM | I EAT EGG |
- ABLAMLA YUMURTA YERİM. | I EAT EGG WITH MY SISTER |
- ABLAMLA MUTFAKTA YUMURTA YERİM. | I EAT EGG WITH MY SISTER IN THE KITCHEN |
- SU İÇERİM | I DRINK WATER |
- ŞEKERLİ SU İÇ*MEM.* | I DONT DRINK WATER WITH SUGAR |
ARKADAŞIMLA ŞEKERLİ SU İÇMEM | I DONT DRINK WATER WITH SUGAR WITH MY FRIEND |
ZIPLA*MAM* | I DONT JUMP |
- MASADA (masanın *üstünde*) ZIPLAMAM. | I DONT JUMP ON THE TABLE |
- ARKADAŞIMLA MASANIN ÜSTÜNDE ZIPLAMAM. | I DONT JUMP ON THE TABLE WITH MY FRIEND |
- SHE DOESNT HE DOESNT | AYŞE DOESNT HAVE BLOND HAIR |
- AYŞE SARI SAÇA SAHİP *DEĞİL*. | AYŞE DOESNT HAVE BLOND HAIR. |
- AYŞE ELİF İLE BEKLEMEZ. | AYŞE DOESNT WAIT WITH ELİF |
- AYŞE ELİF İLE BENİ BEKLEMEZ. | AYŞE DOESNT WAIT FOR ME WITH ELİF |
- AYŞE ELİF İLE BEKLEMEZ. | AYŞE DOESNT WAIT WITH ELİF FOR ME |
- BEN BEKLERİM. | I WAIT |
- FATMA İLE BEKLERİM. | I WAIT WITH FATMA |
- FATMA İLE OKULDA BEKLERİM | I WAIT WITH FATMA IN THE SCHOOL |
- FATMA İLE OKULDA ZEYNEP’İ BEKLERİM. | I WAIT FOR ZEYNEP WITH FATMA |
- OKULA GİDERİM. | I GO TO SCHOOL |
- PAZARTESİ GÜNÜNDE OKULA GİDERİM. | I GO TO SCHOOL ON MONDAY |
- GAMZE İLE PAZARTESİ GÜNÜNDE OKULA GİDERİM. | I GO TO SCHOOL ON MONDAY WITH GAMZE |
- BÜYÜDÜĞÜM*DE* İNGİLİZCE ÖĞRETMENİ OLMAK İSTERİM. | WHEN I GROW UP I WANT TO BE AN ENGLISH TEACHER |
- AYŞE YÜZMEZ | AYŞE DOESNT SWIM |
- ELİF ZIPLAMAZ | ELİF DOESNT JUMP |
- ZEYNEP ÇORBA İÇMEZ | ZEYNEP DOESNT DRINK SOUP |
Ben uçamam. | I can't fly. |
Yemek pişiremem. | I can't cook. |
Ağaçlara tırmanabilirim | I can climb trees |
Ben boyayabilirim. | I can paint. |
Egzersiz yapabilirim. | I can exercise. |
Çantamı taşıyabilirim. | I can carry my bag. |
Onlar basketbol oynayabilirler. | They can play basketball |
Basketbolu sever | He likes basketball. |
O elma suyu içer | She drinks apple juice |
O havuzda yüzer | She swims in the pool. |
Gözlerimle görebilirim. | I can see with my eyes |
Bacaklarımla yürüyebilirim | I can walk with my legs |
Burnumla koklayabilirim | I can smell with my nose |
Kulağımla duyabilirim. | I can hear with my ear |
Piyano çalabilirim ama gitar çalamam | I can play the piano but I can't play the guitar |
Dans edebilirim ama şarkı söyleyemem. | I can dance but I can't sing. |
Koşabilirim ama yüzemem | I can run but I can't swim |
Tırmanabilirim ama uçamam. | I can climb, but I can't fly. |
Piyano çalabilirim ama gitar çalamam | I can play the piano but I can't play the guitar |
Dans edebilirim ama şarkı söyleyemem. | I can dance but I can't sing. |
Koşabilirim ama yüzemem | I can run but I can't swim |
Tırmanabilirim ama uçamam. | I can climb, but I can't fly. |
Köpek büyük ama tatlı, sevimli. | The dog is big, but it is cute. |
O kız oyuncak istiyor ama parası yok. | She wants a toy, but she doesn't have money. |
Açım ama yiyeceğim yok. | I’m hungry, but I don’t have food. |
Parkta oynamak istiyorum ama sıcak. | I want to play in the park, but it is hot. |
Salı gününü severim çünkü okula giderim ve Türkçe dersim var. | I like Tuesday because I go to school and I have Turkish. |
Çarşamba gününü severim çünkü okula giderim. | I like Wednesday because I go to school. |
Mor rengini severim çünkü en sevdiğim renk mor. | I like purple because my favorite color is purple. |
İngilizceyi severim çünkü eğlenceli. | I like English because it is fun. |
Brokoli yemem, çünkü lezzetli değil. | I don't eat broccoli, because It is not delicious. |
$Mantar yemem çünkü lezzetli değil. | I don't eat mushroom, because It is not delicious. |
Dondurma yerim çünkü lezzetli. | I eat ice cream, because, It is delicious. |
Annemle kurabiye yapabilirim. | I can make cookies with my mom. |
Orada İki yatak var. | There are two beds. |
Orada İki kitap var. | There are two books. |
Orada Bir sürü kalem var. | There are many pencils. |
Orada Bir bilgisayar var. | There is a computer. |
Orada Bir elma var. | There is an apple. |
Odamda beş tane oyuncak ayı var. | There are five teddy bears in my room. |
Odamda iki adet gardırop var. | There are two wardrobes in my room. |
Odamda bir pencere var. | There is a window in my room. |
Odamda bir kapı var. | There is a door in my room. |
Yerde bir halı var. | There is a carpet on the floor. |
Akşam bir kitap okuyacağım. | I will read a book in the evening. |
Elma yiyeceğim. | I will eat apples. |
Ödevimi yapacağım. | I will do my homework. |
Uyuyacağım. | I will sleep. |
Yazın yüzeceğim. | I will swim in summer. |
Günlük yazacağım. | I will write diary |
Kız kardeşimle televizyon izleyeceğim. | I will watch television with my sister. |
Yarın duş alacağım. | I will take shower tomorrow. |
Yarın okula gitmeyeceğim. | I will not go to the school tomorrow. |
Çünkü yarın hafta sonu. | Because, tomorrow is weekend. |