English-Türkçe Idioms/Deyim-Atasözleri
🇹🇷 » 🇬🇧
Learn English From Turkish
Learn English From Turkish
Practice Known Questions
Stay up to date with your due questions
Complete 5 questions to enable practice
Exams
Exam: Test your skills
Test your skills in exam mode
Learn New Questions
Manual Mode [BETA]
The course owner has not enabled manual mode
Specific modes
Learn with flashcards
Listening & SpellingSpelling: Type what you hear
multiple choiceMultiple choice mode
SpeakingPractice your speaking ability
Speaking & ListeningPractice pronunciation
TypingTyping only mode
English-Türkçe Idioms/Deyim-Atasözleri - Leaderboard
English-Türkçe Idioms/Deyim-Atasözleri - Details
Levels:
Questions:
239 questions
🇹🇷 | 🇬🇧 |
Can kulağı ile dinlemek | To be all ears |
Bir resim bin kelimeye bedel | A picture is worth a thousand words |
Çok kolay | A piece of cake |
Geç olsun güç olmasın | Better late than never |
Hayata üç sıfır önde başlamak | To be born with a silver spoon in mouth |
Dile kolay | Easier said than done |
Üzerine düşünülesi fikir | Food for thought |
Çok zor değil | It’s not rocket science |
Bir taşla iki kuş vurmak | To kill two birds with one stone. |
Ay sonunu getirmek | To make ends meet. |
Uzun lafın kısası | Make a long story short |
Bugün havamda değilim. | I'm blue today. |
Bardaktan boşanırcasına yağmur yağıyor | It's raining cats and dogs |
Bu bardağı taşıran son damla | That’s the last straw |
Hesabı Alman usulü ödemek | To go Dutch |
Balık kavağa çıktığında | When pigs fly |
Işleyen demir ışıldar | Practice makes it perfect |
Çetin ceviz | A hard nut to crack |
Hayallerinin peşinde koşmak | To chase rainbows |
Bir servete mal olmak | To cost an arm and a leg |
Her gecenin bir sabahı vardır. | Every dark cloud has a silver lining. |
Görmezden gelmek | To turn a blind eye |
İşte hazııır! | Bob's your uncle! |
Çocuk oyuncağı | Easy peasy lemon squeezy |
Baskıya boyun eğmek | To Bow to pressure |
Kavga çıkarmak | To Pick a fight |
Her gördüğün sakallıyı deden sanma. | All that glitters is not gold. |
Kendi düşen ağlamaz. | As you make your bed, so you lie on it. |
Koyun olmayan köyde keçiye Abdurrahman Çelebi derler. | Among the blind the one-eyed man is king. |
Komşunun tavuğu komşuya kaz, karısı da kız görünür. | The apples on the other side of the wall are the sweetest. |
Ne ekersen onu biçersin. | As you sow, you shall reap. |
Güzelim diye mağrur olma, tez geçer vakti şebap. | Beauty is but skin-deep. |
Alet işler el öğünür. | A bad workman always blames his tools. |
Bugunkü tavuk yarınki kazdan iyidir. | A bird in the hand is worth two in the bush. |
Sütten ağzı yanan yoğurdu üfleyerek yer. | A burnt child dreads the fire. |
Bakan göze yasak olmaz. | A cat may look at a king. |
Evi ev eden avrat, yurdu şen eden devlet. | A cheerfel wife is the joy of life. |
Denize düşen yılana sarılır. | A drowning man will catch at a straw. |
İyi dost kara günde belli olur. | A friend in need is a friend indeed. |
İyi başlamak bitirmenin yarısıdır. | A good beginning is half the battle. |
Kişiyi vezir eden de karısı rezil eden de. | A good wife is a good prize. |
Aslanın ölüsünden tilkinin dirisi yeğdir. | A living dog is better than a dead lion. |
Yuvarlanan taş yosun tutmaz. | A rolling stone gathers no moss. |
Bir mıh bir nal kurtarır, bir nal bir at kurtarır. | A stich in time saves nine. |
Anlayana sivrisinek saz, anlamayana davul zurna az. | A word to the wise is enough. |
Aynesi iştir kişinin lafa bakılmaz. | Actions speak louder than words. |
Şu dünyada su en iyi içkidir. | Adam's ale is the best brew. |
Kuzguna yavrusu şahin görünür. | All his geese are swans. |
Doğru söyleyeni dokuz köyden kovarlar. | All truth is not always to be told. |
Kötü haber tez yayılır. | Bad news travels fast. |
Dilenciye hıyar vermişler, eğri diye beğenmemiş. | Beggars cannot be choosers. |
Dilencinin torbası dolmaz. | Beggars' bags are bottomless. |
Eğilen baş kesilmez. | Better bend than break. |
Geç olsunda güç olmasın. | Better late than never. |
Zararın neresinden dönülse kardır. | Better lose the saddle than the horse. |
İki cami arasında beynamaz. | Between two stools you fall to the ground. |
İt ulur, birbirini bulur. | Birds of a feather flock together. |
Et tırnaktan ayrılmaz. | Blood is thicker than water. |
Mart kapıdan baktırır kazma kürek yaktırır. | Cast ne'er a clout till May is out. |
Önce can sonra canan. | Charity begins at home. |
Yalancının mumu yatsıya kadar yanar. | Cheats never prosper. |
Bir çocuktan bir deliden al haberi. | Children and fools speak the truth. |
Temizlik imandan gelir. | Cleanliness is next to godliness. |
Perşembe'nin gelişi Çarşamba'dan bellidir. | Coming events cast their shadows before. |
Ölmüş eşek kurttan korkmaz (Acı patlıcanı kırağı çalmaz). | Dead mice feel no cold. |
Ağacın kurdu içinden olur. | Decline begins by internal strife. |
Parçala ve hükmet. | Divide and rule. |
Dereyi görmeden paçaları sıvama. | Don't count your chickens before they are hatched. |
Boş fıçı çok langırdar. | Empty vessels make the most noise. |
Herşeyin fazlası fazla. | Enough is as good as a feast. |
Herşeyde bir hayır vardır. | Every cloud has a silver lining. |
Adamın adı çıkacağına canı çıksın. | Give a dog a bad name and hang him. |
Bu dünya her zaman güllük gülistanlık değildir. | Life is no bed of rose. |
Beleş atın dişine bakılmaz. | Never look a gift horse in the mouth. |
Bugünün işini yarına bırakma. | Never put off till tomorrow what you can do today. |
Kızını dövmeyen dizini döver. | Spare the rod and spoil the child. |
Yumuşak atın çiftesi pek olur. | Still waters run deep. |
Demir tavında dövülür. | Strike while the iron is hot. |
Adam ahbabından bellidir. | Tell me with whom thou goest and I'll tell thee what thou doest. |
Tencere dibin kara seninki benden kara. | The pot calls the kettle black. |
Acı patlıcanı kırağı çalmaz. | The worthless need no protection. |
Dikensiz gül olmaz. | There is no rose without its horn. |
Bardağı taşıran son damla | That's the last straw |
İti an çomağı hazırla | Speak of the devil |
Kan kusup kızılcık şerbeti içmek | Bite the bullet |
Şefkat tokadı | A blessing in disguise |
Bir fikrim yok | Your guess is as good as mine |
Doğru, katılıyorum | You can say that again |
Bir şeyin karmaşık olduğunu anla | Wrap your head around something |
Şu anda sorun hakkında konuşmayalım | We'll cross that bridge when we come to it |
Hasta olmak | Under the weather |
Bir sorunu daha kötü hale getirmek | To make matters worse |
Üzülmek | To get bent out of shape |
Eğlenirken zamanın nasıl geçtiğini farketmiyorsun | Time flies when you're having fun |
İdeal bir durum | The best of both worlds |
Şu ana kadar herşey yolunda | So far so good |
Sakin ol | Pull yourself together |
Birine şaka yapmak | Pull someone's leg |
Becerikli | On the ball |