SEARCH
You are in browse mode. You must login to use MEMORY

   Log in to start

Atik Senay's Exam Studies


🇹🇷  »  🇬🇧
Learn English From Turkish
Created:


Public


5 / 5  (1 ratings)



» To start learning, click login

1 / 25

🇹🇷


Bir dükkan işletirim.
🇬🇧


I run a store.

Practice Known Questions

Stay up to date with your due questions

Complete 5 questions to enable practice

Exams

Exam: Test your skills

Test your skills in exam mode

Learn New Questions

Popular in this course

Learn with flashcards

Dynamic Modes

SmartIntelligent mix of all modes

Manual Mode [BETA]

The course owner has not enabled manual mode
Other available modes

multiple choiceMultiple choice mode

Atik Senay's Exam Studies - Details

Levels:

Questions:

2083 questions
🇹🇷🇬🇧
Meslektaşlarımla
With my colleagues
Başlayalım.
Let's start.
Ders aldık
We had lectures
Her gün kitap okurum.
I read books every day.
Hamburger yerim.
I eat hamburger.
Hamburger yemem.
I doN't eat hamburger.
Bir mesaj yazarım.
I write a message.
Elma satarım.
I sell apples.
Elma satarız.
We sell apples.
Ben muz satmam.
I don't sell bananas.
Evler satarım.
I sell houses.
Evimi satarım.
I sell my house.
Dondurma alırım.
I buy ice-cream.
Çikolata alırım.
I buy chocolate.
Her gün uyurum.
I sleep every day.
Saat 9'da uyurum.
I sleep at 9 PM.
Geç uyumam.
I don't sleep late.
Sabah 8'de kalkarım.
I get up at 8 AM.
Parkta koşarız.
We run in the park.
Sokaklarda koşmayız.
We don't run in the streets.
Her gün kız kardeşimle yürürüm.
I walk every day with my sister.
Dişlerimi saat 9'da fırçalarım.
I brush my teeth at 9 AM.
Kahvaltı yaparım.
I have breakfast.
Saat 8'de akşam yemeği yerim.
I have dinner at 8 PM.
Bilgisayar oyunları oynamayız.
We don't play computer games.
Bilgisayar oyunları oynarız.
We play computer games.
Her gün okula giderim.
I go to school every day.
Her gün okuldan gelirim.
I come from school every day.
Anneme yardım ederim.
I help my mother.
Her gün yatağımı yaparım.
I make my bed every day.
Salatayı yaparım.
I make the salad.
Futbol oynuyorum. Futbol oynamıyorum.
I am playing football. I am not playing football.
Futbol oynarım. Futbol oynamam.
I play football. I don't play football.
Futbol oynamam. Futbol oynamadım.
I don't play football. I didn't play football.
Ankara'ya gidiyorum. Ankara'ya gidiyordum.
I am going to Ankara. I was going to Ankara.
Ben bir kitap okuyorum. Kitap okuyordum.
I am reading a book. I was reading a book.
Çiçek alıyorum. Çiçek alıyordum.
I am buying flowers. I was buying flowers.
Ben çiçek almıyorum. Çiçek almıyordum.
I am not buying flowers. I was not buying flowers.
Çiçek almam. Çiçek almadım.
I don't buy flowers. I didn't buy flowers.
Çiçek alırım. Çiçek aldım.
I buy flowers. I bought flowers.
Ben tv izledim.
I watched TV.
Bahçede yürüdüm.
I walked in the garden.
Ali duvarı boyadı.
Ali painted the wall.
Ali Veli ile oynadı.
Ali played with Veli.
Veli Ali ile konuştu.
Veli talked to Ali.
Kapıyı açtılar.
They opened the door.
Kapıyı kapattık.
We closed the door.
Anneme yardım ettim.
I helped my mother.
Babam bugün çalıştı.
My father worked today.
Çok çalıştım.
I studied a lot.
İngilizce öğrendim.
I learned English.
Ders çalışmak istemem.
I don't want to study.
Annem yemek yapmak istemez.
My mum doesn't want to cook.
İngilizce çalışmayı severiz.
We like studying English.
Okulda çalışmaya başladım.
At school, I started to study.
İngilizce öğrenmeye başladım.
I started to learn English.
Kahvaltı yapmayı severim.
I like having breakfast.
Koşmakta iyiyiz.
We are good at running.
İngilizce konuşma hakkında konuşalım.
Let's talk about speaking English.
İnsanlara yardım etmeye ilgiliyim.
I am interested in helping people.
Havuzda yüzmeyi seviyor.
She enjoys swimming in the pool.
Parkta futbol oynamayı severler.
They like playing soccer in the park.
Ev işlerine yardım etmek benim için problem değil.
I don't mind helping with the chores.
Şarkı söyleme konusunda iyidir.
He is good at singing songs.
Partiye geldiğiniz için teşekkür ederiz.
We appreciate your coming to the party.
Bu haftasonu müzeyi ziyaret etmek isterim.
I want to visit the museum this weekend.
Akşam yemeği için yiyecek alması gerekiyor.
She needs to buy some groceries for dinner.
Akşam yürüyüşe çıkmaya karar verdik.
We decided to go for a walk in the evening.
Yakında yeni bir iş bulmayı umuyor.
He hopes to find a new job soon.
Sıradışı bir işi var.
He has an unusual job.
Bir volkanik kaya tabakası
A layer of volcanic rock
Keskin bir bıçak
A sharp knife
Jo Smith son gelişmeleri rapor ediyor
Jo Smith reports on recent developments
Nadir bir kuş türü
A rare species of bird
Bir tur rehberi
A tour guide
Bisikletinden düştü
She fell off her bike
Ayşe bacağını kırdı.
Ayşe broke her leg.
Londra'ya asla ulaşamayacağız.
We’ll never reach London.
Diz Yaralanması
A knee injury
Tropikal Bir Cennet
A tropical paradise
Oldukça yorgunum
I'm quite tired
Çocuklar çok sessiz.
The children are very quiet.
Bahçe kapısı
Garden gate
Çantalarımı taşıyordu.
He was carrying my bags.
Kıskanç değilim
I am not jealous
Kasabanın diğer tarafı
Other side of the town
Kadın gibi giyinmişti.
He was dressed as a woman.
Heyecanlıyım.
I am excited.
Film heyecanlı.
The movie is exciting.
Onunla birlikte durdum.
I stood with him.
Gerginim.
I am nervous.